Sosyal medya bir mayın tarlası

Son yıllarda çocuklarımızı, gençlerimizi tutsak yapan bir teknoloji yapısı mevcut o da sosyal medya.

Çocuklarımızı, gençlerimizi bilgisayar veya teknolojik telefonları başında oturtarak, zamanlarını çalarak tembelliğe alıştırdığı gibi birçok zararlı mecraların içine çekebiliyor.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu teknoloji zararlısından koruyabilmek günümüzde çok zorlaştı.

Ailelerin bunu başarması ancak ve ancak stratejik, psikolojik hamlelerle olabilir.

Zorlamayla ya da ceza yöntemi ters tepeliyor çünkü.

Bu konuda ebeveynlerin dışında görev öğretmen ve eğitmenlere de düşüyor.

Çocuk ve gençlerimize sosyal medyanın zararları anlatılırken örnekler verilerek kendilerinin bu illetten kurtulmamaları halinde hangi sıkıntılarla karşılaşacağı yumuşak ve ikna bir dille anlatılmalı.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi sosyal medyadan uzaklaştırmanın ve ona alternatif uğraşlar bulmanın faydası da olacaktır.

Bu alternatif uğraşların başında spor geliyor.

Gerek aileler gerekse öğretmenler sporun fiziksel, bedensel, ruhsal, sosyal, çevresel, psikolojik faydalarını anlatırken gencin yetenekleri ölçüsünde başarı hazzıyla tanışmasının kendisine ömrü boyunca katkı yapacağı da çerçeve içine alınarak anlatılmalı.

Ailelerin çocuğa ve gence aile kavramının ne kadar değerli olduğunu anlatarak onların sosyal medya yerine kendileriyle vakit geçirmesini sağlayabilirler.

Çocuklarımız ve gençlerimize çeşitli dillerde yabancı dil öğrenmeleri için zemin hazırlayabilmekte bir çözüm olacaktır.

Kitap okumayı önermek, sevdirmek, sanatla, doğayla ilgilenmesini sağlayabilmek çocuklarımızı ve gençlerimizi sosyal medyadan uzak tutmanın yollarındandır.

Burada mühim olan ailelerin ve öğretmenlerin çocuk ve gençlerimize yaklaşım biçimleridir.

Onları tamamen sosyal medyanın kucağına atacak sertliklerden ve davranışlardan kaçınmak gerekiyor.

Çocuklar ve gençler birer bireydir ve geleceğimizdir.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.