Dün sosyal medyada turlarken midemi bulandıran, öfkemi kabartan bir vahşet görüntüsüyle karşılaştım yine…
Belki eski, belki yeni bir olay bilmiyorum.
Adamın biri (lafın gelişi böyle diyorum adamlığı bırakın hayvan bile olamayacak bir müptezel) iple boğazından bağladığı bir köpeği elindeki odun mu, demir mi pek anlaşılmayan bir sopayla kafasına vura vura öldürüyor…
Bu görüntüyü çeken ve arada sırada kahkaha sesleri duyulan biri daha var orada. Zavallı köpeğin sesi kesilinceye kadar sürüyor vahşet…
Daha önce de bu ve buna benzer görüntüler dolaştı sosyal medyada. Her seferinde kahrolduk, lanetledik. Altına yaptığımız yorumlarda bu kişilerin bulunmasını, hak ettikleri cezaların verilmesini talep ettik. Öfkemizi, isyanımızı dile getirdik ama nafile.
Ne bu görüntüler bitti, ne bu vahşeti yapan caniler…
Nasıl bir ruh halidir bu anlamak mümkün değil. Uzmanlar, ‘eğer çocuğunuz hayvanlara ve evdeki evcil hayvana eziyet ediyorsa durum ciddi’ diye aileleri uyarıyor.
Yani bu tür davranışlar önemli zihinsel ve ruhsal problemlerin işareti…
Nitekim psikoloji ve kriminoloji (suç bilimi) adına yapılan çalışmalar, hayvanlara işkence eden çocukların, daha sonra insanlara da şiddet uygulamaya başladıklarını gösteriyor.
Yapılan araştırmalar, hapiste tecavüz, cinayet, yaralama gibi suçlardan yatanların çocukken evcil hayvanlar üzerinde şiddet uyguladığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda aile içindeki şiddet de bu zihinsel ve ruhsal problemlerin tetikleyicisi.
Hayvanlara işkence eden, öldüren çocuklar, büyük olasılıkla anne ve babalarını örnek alıyor. Anne ve babalarına olan öfkelerini, düş kırıklıklarını hayvanlara şiddet uygulayarak gösteriyorlar.
Ülkemizde özellikle son yıllarda giderek artan kadın, çocuk cinayetleri, tacizler ve şiddet olaylarının altında da yine aynı ruh haline sahip kişilikler var. Hayvanlara işkence eden ve zevk için öldürenler aslında, zayıf karakterli kişiler. Sosyal hayatta özgüveni eksik, ezik ve erkekliğiyle ilgili sorunu olanlar, bu öfkelerini zayıf ve kolay olandan yani hayvandan ya da savunmasız insanlardan çıkarıyor.
Uzmanlara göre, böyle davranınca kendilerini güçlü ve iyi hissediyorlar.
Ve yine uzmanlara göre ileri derecede hasta olan bu kişiler mutlak tedaviye muhtaç…
Peki bu kişileri bu noktaya getiren şey ne?..
Hangi ara insanlıktan çıktık, hayvanlaştık?..
Aslında hayvan demek bile doğru değil çünkü bunların yaptıklarını hayvanlar da yapmıyor. Biz ki, sahip olduğumuz ahlaki değerlerle övünen, yaşam felsefesinde sevgiyi, hoşgörüyü, merhameti ilk sıralara koyan bir milletiz, nasıl bu hale geldik.
Bence asıl sorgulanması, araştırılması gereken bu…