Bugün Sivil Toplum Kuruluşları’na (kısaca STK’lara) birkaç sözüm, bir de çağrım olacak..
Umarım, biraz kulak verirler..
…
Önceki gün İMO eski Şube Başkanı Cem Oğuz’un, “Antalya’da kentlilik bilinci yok” lafı üzerine bir şeyler yazmıştım..
Bir STK Başkanı’nın “asli görevi”ni görmezden gelip, böyle bir “şikayetçi tavır” göstermesi bana çok dokundu..
Bu nedenle, “STK’ların işi ne” diyerek, bütün STK’lara “ne yapmaları gerektiğini” hatırlatmak istiyorum..
…
STK’LARIN ASLİ GÖREVİ
“STK’lar, demokrasinin olmazsa olmazları”dır..
Nedenini biliyor musunuz?
Siyasetçiler ve siyasi partiler, her konuyu “kendilerine göre” ele alır, konuşur ve yaparlar..
“Doğrular ve gerçekler” çok da umurlarında olmaz..
Birinci amaçları, “partilerine siyasi rant kazandırmak”tır..
(Bu sadece Türkiye’de değil, demokratik rejime sahip dünyanın bütün ülkelerinde yaşanır..)
İşte bu noktada STK’lar devreye girer.. (mutlaka girmelidir)
Olaylara ve kişilere asla “siyasi ve ideolojik” bakmamaları gerekir..
Ülke ya da kent halkına “doğruları ve gerçekleri” anlatmak, bilgilendirmek, hatta bilinçlendirmek STK’ların “birinci amaçları” olmalıdır..
…
Örneğin;
1- Kentleşme konusunda Mimarlar Odası, Kent Plancıları Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, İnşaat Müteahhitleri Odası..
2- İnsan ve diğer canlılarla ilişkileri konusunda Veterinerler Odası, Ziraat Odası..
3- İnsanların sağlıklı beslenmesi konusunda Ziraat Mühendisleri Odası..
4- İnsanların sağlığı ile ilgili konularda Tabipler Odası..
5- İnsan, bitki ve hayvanların haklarını koruma konusunda Barolar..
Ve diğer bütün STK’lar, genel ve yerel yönetimlerin yaptıkları her işi “insanların anlamasını sağlamak” zorundadır..
Yapılan işleri “herkesin anlayacağı şekilde” anlatmak, bir anlamda onları “bilinçlendirmek” demektir..
…
“ARKA BAHÇE” OLMAYIN
Bir imar tadilatı mı yapılıyor, bir yere alt-üst geçit mi yapılıyor, bir alan imara mı açılıyor, park-spor alanı-yol için kamulaştırma mı yapılıyor, taş ocaklarına izin mi veriliyor, imar planları ne anlama geliyor?
Bunları “devletin yönetim diliyle” anlamak (herkes için) pek mümkün olmaz..
Burada ilgili STK çıkıp, “yapılan bu işler ne anlama geliyor, nasıl ve ne kadar kamu yararı sağlıyor ya da zarar veriyor, kimin cebinden ne kadar çıkıyor” bunları halka “anlayacağı dilde” anlatacak..
Ama..
Hiçbirine “siyasi ve ideolojik” açıdan bakmadan anlatacak..
Anlatacak ki, halk bilgilensin..
Bilgilenmek, “bilinçlenmenin” en önemli ayağıdır..
...
Sen böyle yapma..
Git bir siyasi partinin “arka bahçesi” ol..
Bu ülke ya da bu kente fayda sağlayacak hizmetler konusunda “siyasi ve ideolojik” davran..
Kendi görüşünde olmayana karşı çık, eleştir, hatta hizmetlerini geciktir-engelle..
Kendi görüşünde olanlara hiç sesini çıkarma..
Sonra da utanmadan çık, “Antalya’da kentlilik bilinci yok” diye ahkam kes..
İşte bu olmaz..
…
“DEMOKRASİ”Yİ YAŞATIN
Başta EŞGÜDÜM Kurulu’ndaki STK’lar olmak üzere, bütün STK’lara sesleniyorum..
Sizler, konularınızda “uzman” kuruluşlarsınız..
Yönetimlerle halkın arasındaki köprüsünüz..
Demokrasiler STK’lar sayesinde sağlıklı yaşarlar..
Bu nedenle..
Görevinizin bilincinde olmak, halkı da bilinçlendirmek zorundasınız..
Bunu anlayın, “siyasi ve ideolojik” davranmayı bırakın artık..