STK’lar SİYASET YAPAR MI?

Sivil toplum kuruluşları en basit ifadeyle aynı dertleri, sıkıntıları, amaçları ya da sevinçleri paylaşan insanların bir araya gelmesidir. İngilizce karşılığı olan “Non-Govermental Organisation” yani Hükümet Dışı Organizasyon kavramı bize STK’ların içeriğini daha iyi anlatıyor. Esas itibariyle STK’lar hükümetle ya da hükümetlerin çeşitli uzantılarıyla ilgisi olmayan sivil yapılardır.
Her şeyden önce bir şeyin altını çizmeliyiz ki; Türkiye, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı, fikir ve ifade özgürlüğünün sonuna kadar kullanıldığı bir ülke olmalıdır. Bu bağlamda da her kim olursa olsun, ister kişiler isterse de STK’lar bu özgürlüklerden sonuna kadar faydalanmalıdır.
Peki siyaset yapan STK’dan ne anlıyoruz. Şöyle bir etrafımıza baksak yeter aslında. Ülke çapında değil Antalya çapında dahi siyaset yapan STK’lar görmek mümkün. Bunlar falanca oda, filanca dernek adı altında faaliyet gösteriyorlar. Üyelerinin haklarını savunmak veya asıl var oluş amaçları doğrultusunda çalışmak yerine siyaset yapıyorlar.
İşlerine gelen yerde, kendi siyasi görüşlerinin onayladığı yerde, olumsuz konularda dahi sessiz kalıyorlar. Öte yandan kendi siyasi düşünceleri dışındaki kişiler iyi işler yapsalar dahi karalamaktan çamur atmaktan geri kalmıyorlar.
Bu durum yerel yönetimlerde daha çok karşımıza çıkıyor. Ayrı partilere mensup belediye başkanları aynı işi yapsalar dahi birininki sessiz karşılanırken ötekininki yerin dibine batırılıyor. Antalya bu ikiyüzlülükleri çok görüyor.
İşte siyaset yapmaktan kastımız bu. Yoksa herhangi bir siyasi konu ile ilgili olarak bir sivil toplum kuruluşunun görüşünü ifade etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Asıl ters olan konu yukarıda anlattığım gibi yapılan siyaset.
Ama sonuçta ne oluyor. Bir kere bu iki yüzlülük halk tarafından görülüyor. Siyaset yapan STK’ların vatandaş nezdinde itibarları sıfır. Kimsenin onları umursadığı yok. Bir etkinlik düzenliyorlar gelenler bir elin parmakları kadar. Kendi üyeleri bile gelmiyor. Bir protesto düzenliyorlar katılım sıfır. Kendileri çalıyorlar, kendileri söylüyorlar. Haber amaçlı gelen 3-5 gazeteciye çekilen ağdalı nutuklar da cabası.
Siyaset yapmayan, tüm siyasilere aynı mesafede duran, asıl amaçlarına ve ideallerine odaklanan STK’lar ise başka. Onlar vatandaş nezdinde itibarlılar. TEMA Vakfı bu STK’lara çok iyi bir örnek. Binlerce üyesi var. Yapılan bir olumsuzluğu kim yaparsa yapsın tepkisini gösteriyor. Siyaset yapmıyor, eyyam yapmıyor, basit hesaplar peşinde koşmuyor.
Boğazına kadar siyasete batmış STK’lar ve onların başkanları da kelimenin en basit haliyle kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar. Çoğu zaman siyasette yükselmede basamak olarak kullanılan bu başkanlık makamları en çok da o STK’ya mensup üyelere zarar veriyor.