STK’ları göreve davet ediyorum..
Ve de burunlarından kıl aldırmayan..
Anlı-şanlı başkanlar..
Yazıya başlarken..
Hemen şunu sormak zorundayım:
“Halktan yana mısınız, yoksa Halk Partisi’nden (ya da bir başka partiden) yana mısınız?
“Halktan yana” iseniz..
Şimdi yazacaklarımla ilgili olarak sizlerden bir “eylem” bekliyorum..
Herkes görsün-anlasın..
Bakalım kimden yana imişsiniz..
…
Demokrasinin vazgeçilmez, hatta “olmazsa olmaz” ögelerinden biri de STK’lardır..
Yani “sivil toplum örgütleri”dir..
Bu örgütlerden bazıları sadece “üye”lerini temsil ederler..
Bazıları “meslekler”i..
Bazıları da “insan hakları”nı korumayı amaç edinirler..
Bu nedenle de, “halkın çıkarları” için yönetenlere karşı amansız bir mücadele verirler..
Bazen, seslerini daha gür çıkarmak için birleşir, büyük bir güç haline gelirler..
Örneğin, “Antalya Eşgüdüm Kurulu” bunlardan biridir..
…
Aslolan, olması gereken şey bu STK’ların “siyasallaşmaması”dır..
Çünkü..
Siyasi tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın, her insan STK’lar için “eşit” olmalıdır..
Hiçbir STK, bir siyasi partinin “arka bahçesi” olmamalıdır..
Ama.
Ne yazık ki STK’lar artık siyasallaşmış ve STK yöneticileri bulundukları makamları birer “siyasi basamak” olarak kullanmaya başlamışlardır..
Örnekleri çoktur..
Bunları bile bile..
“Belki hala içlerinde ‘halktan yana’ olanlar vardır” diyerek, halk için, “asıl yapmaları gereken” bir göreve davet edeceğim..
Yaparlarsa baş üstüne yerleri olur..
Yapmazlarsa, Allah yollarını açık etsin..
…
Aylardır, Antalya Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, “Antalya halkı” ile oyun oynamaktadır..
Daha önce, “olmaaaazz, kimse halkın özgürce seyahat hakkını elinden alamaz” diyerek karşı çıktığı Antkart’ın iptalini sessizce kabullenmesine rağmen..
Bugün “Halkkart sistemini” dayatmasına hangi ismi verirsiniz bilemem..
Ama..
Yasal olarak, belediyeler tarafından yapılan veya yaptırılan toplu ulaşım sistemini özel bir firmanın insafına bırakması “Antalya halkına atılmış büyük bir kazık”tır..
Antkart yanlışsa, Halkkart da yanlıştır..
…
Günlerden beri..
20 Ağustos’ta başlayacak “yeni toplu ulaşım sistemi” anlatılıyor..
Gazeteler de, “Akaydın görevini kötüye kullanıyor, özel bir şirketi kurtarmaya çalışıyor” diye bangır bangır bağırıyor..
Ama..
Konuyla ilgili olarak bir tek STK’nın çıkıp da, “hooop n’oluyoruz yahu, burası bir muz cumhuriyeti mi” diye sorduğunu görmedim..
Herhangi bir STK yöneticisinin, bir gazeteyi eline alıp, “bunun araştırılmasını istiyorum” diyerek bir ‘SAVCI’ya dilekçe verdiğini, suç duyurusunda bulunduğunu duymadım..
Çıtları çıkmıyor..
…
Şimdi ben STK’lara sesleniyorum..
“N’oluyoruz bayanlar-baylar?
Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Üniversiteli Kadın’lar, İnsan Hakları Dernek yöneticileri ve buna benzer diğer STK’lar, halkın çıkarını korumak sizin göreviniz değil mi?
Birileri Antalya halkının hakkını gaspederken, ulaşım özgürlüğünü kısıtlarken niye hiç sesiniz çıkmıyor?
Halktan yana mısınız, yoksa siyasi bir partiden yana mı?
Sizin için hangisi daha önemli?
Akaydın’a “yetti gari” demeyecek misiniz?
Burasının bir “Muz Cumhuriyeti” gibi yönetilmesine razı mı olacaksınız?
…
Yapmayın..
Bu kentte sizler, çocuklarınız, torunlarınız yaşıyor ve yaşayacak..
Siyaseti bir an bir kenara koyun da, artık harekete geçin..
Görevinizi yapın..
“Halktan yana” iseniz..
“Halkkart sistemi”nin Antalya halkını soymasına izin vermeyin..
Haydi, ne duruyorsunuz?