Suçla kurtul!..,
Son konuşmacı da Mustafa Akaydın.
Remzi Sadi’nin AK Parti’ye geçişini, 'ağır derecede siyasi ayıp' olarak nitelendiren Başkan Mustafa Akaydın, Sadi'nin seçmenlerine ihanet ettiğini ifade etmiş ya.,
Halkın oyuyla seçilmiş kişilerin aynı seçim döneminde parti değiştirdikleri takdirde, kendilerine oy vermiş halka ihanet etmiş sayıldığını vurgulayıp, "Siyasi ihanet içinde olan kişilerin yeni partilerinde de etik değerleri yüksek seçmenler tarafından saygı ve sevgiyle karşılanmayacağı inancındayım. Bu benim siyasi etik anlayışımdır" demiş ya.,,
Amanda ne iyi etmiş ne iyi!..
Bu geçişler ne ilk, ne de son olacak..
Nitekim Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun ile meclis üyesi İsmail Tosun'un CHP'den istifa edip Ak Parti'ye geçtiği unutuldu mu?
MHP’li Kepez Belediye Meclis Üyesi Rüştü Peker ile CHP’li Ali Ağca’nın da aylar öncesi AK Parti’ye geçtiklerini kaç kişi biliyor?
Akaydın dahil.
Ve aynı Akaydın, “Siyasi ayıp” ile, “İhanet” ve “Etik’ten” bahsediyor ya, yanarım, yanarım ona yanarım.
Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ı bıkıp, usanmadan eleştirenlerin arasındaysak eğer, bunun yegâne nedeni, her ne kadar Menderes Türel’in ardında dik duranların arasında yer alıyorsak da, asıl nedenlerin başında Akaydın’ın hiç de etik olmayan bir tutumla, siyasi ahlakla zerre kadar alakası olmayan şekilde CHP’den aday gösterilmesindendir.
Daha da açalım mı konuyu?
Yıllarını CHP’ye vermiş.
Yeri gelmiş eşini ve çocuklarını ihmal etmiş. Cebinden para harcayarak, gönülden bağlı olduğu CHP’nin büyümesi için gecesini gündüzüne katmış. Bilgi ve birikimlerini icraata dönüştürebilmek için yıllar boyu çok sevdiği CHP’den bir yerlere aday olmayı beklemiş. Ve tam o gün gelip çattı diye düşündüğünde.,
Rektörlüğü sona ermiş.
Üniversiteler Birliği başkanlığı elinden gitmiş.
Artık ömrünün kalan kısmında ya mesleği olan doktorluğu yapacak ya da emekliliği isteyip, gidip torunlarını sevecek. Ama ne hikmetse iki şıktan birisine razı olmak zorunda kalan Mustafa Akaydın, CHP Büyükşehir Belediye Başkanlığa adaylığına, Deniz Baykal tarafından gökten zembille indirilip konuluyor.
Bu da CHP etiği mi?
Yoksa CHP’nin gerçek siyasi zihniyeti mi?
Bana göre M.Remzi Sadi’nin CHP’den ayrılış şekline eleştiri getirecek en son kişi Mustafa Akaydın’dır.
Ahde vefası olmayan, hatır gütmeyen kişilerin eleştirme hakkından bahsetmesi kadar abesi iştigal bir durum var mıdır ki?
Kişilerin tercihlerine ambargo koymak.,
O tercihler ile ilgili kendisinde olmayan şeylerin başkasında olması gerektiğini söyleyerek aklı sıra sempati toplamaya çalışan Akaydın, önce kendisine bakacak.
Çünkü, “Ben bittim” dediği sırada, imdadına yetişen CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisini tabiri caizse küllerinden yeniden doğmasını sağlamıştır.
Bunun karşılığında Mustafa Akaydın ne yapmıştır?
Baykal’a indirilen darbenin hemen akabinde bir darbe de kendisi indirme yoluna gitmiştir.
Bu yaptığı siyasi ayıbın da ayıbı değil midir?
CHP’den Döşemealtı Belediye Başkanı seçilip, yine CHP’li Meclis Üyesi İsmail Tosun’u da yanına alıp Ak Parti’ye geçen Nurettin Tursun.
CHP’li Kepez Belediye Meclis Üyesi Ali Ağca ile MHP’li Rüştü Peker’in de aynı şekilde Ak Parti’ye geçmeleri.,
Tüm bunları CHP’li Konyaaltı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi M.Remzi Sadi’nin de Ak Parti’ye geçmesi takip ediyorsa.,
Birileri gidenlerin ardından ağıtlar yakıp, sitemler edeceğine, “Nerede yanlış yaptık” sorusunu kendilerine milyon kez sormalılar.
Çünkü yeni bir seçime çok az bir süre kaldı.