Suçlu bulundu SİYANÜR!!!

Abone Ol

 
CHP, ‘siyanür nasıl bu kadar kolay temin ediliyor?’ diye meclise araştırma önergesi verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu basının karşısına çıkıp alınacak tedbirleri anlattı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Erişimin, satışın kontrol altına alınması, ayrıca bir takip sisteminin kurulmasına dönük çalışma yapılacak” diye açıklama yaptı…
Herkesin kafasında tek suçlu SİYANÜR…
 
Şaka gibi… Kimse ama kimse ‘bu insanlar niye ölüme gitti?’sorusunu sormuyor.
‘Bu insanlar neler yaşadı ki, sevdiklerinden, canından vazgeçti?’ demiyor…
Varsa yoksa siyanür. Sanki siyanür olmasa bu intiharlar olmayacak, bu trajediler yaşanmayacak…
 
Yahu kardeşim insanda biraz akıl, izan olur, vicdan olur. Bir insan ölmeye ya da öldürmeye karar vermişse bunu her yolla, her türlü yapar. Siyanür olmaz fare zehiri olur, bıçak olur, tabanca olur. Hiçbir şey bulamasa gider bir yerlerden kendini atar. Binlerce örneği var.  Bırakın artık aklımızla oynamayı, bırakın dalga geçmeyi de sorunun temeline inin. Ne oluyor, neler oluyor insanlara bunu araştırın. İnsanlar niye böylesine çaresiz kalıyor, niye içinden çıkılmaz hallere düşüyor sorularını sorun.
 
Bu ülkede hiçbir zaman her şey güllük gülistanlık olmadı. Gayrisafi Milli Hasıla hiçbir zaman arzu ettiğimiz seviyelere çıkmadı. Fakirlik bu ülkede hep vardı ama iyi bir şeylerin olacağına dönük umutlar da vardı. Eskiden insanlar kanaatkardı. Ne yaşarsa yaşasınlar şükredecek bir şeyler bulurlardı.
Ya şimdi? Ne kanaat var, ne şükür. Ne de bir umut…
En kötüsü de umutsuzluk. Paranızı, sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Bu sizi ciddi şekilde sarsar  ama umudunuzu kaybettiğinizde her şeyi kaybedersiniz.
 
Peki niye böyle oldu, toplum nasıl bu hale geldi?
Aslında cevaplar göz önünde, ortada duruyor ama gören yok. Daha doğrusu görüyorlar da görmezden geliyorlar. Suni gündemler yaratarak toplumun görmesini, düşünmesini engelliyorlar. Ekonomiyi zaten konuşmaya gerek yok, her şey ortada. Küçük bir kaymak tabaka ülke nüfusunun yüzde 90’ını sömürüyor. Onlar her geçen gün servetlerini katlarken, vatandaşın sofrasında lokması küçüldükçe küçülüyor…
Eğitimli ama ‘işsiz’ gençlerimizin sayısı milyonu aştı milyonlara doğru gidiyor. İşsizler ordusu da her geçen gün biraz daha büyüyor. Esnaf zorda, tüccar zorda, sanayici zorda. Asgari ücretle yaşama tutunmaya çalışan milyonlarca insan yarınlara endişe ile bakıyor. İşte bu noktada her şey bir kırılma anına bakıyor. Ve o kırılma anında insan en kıymetli şeyi canı ve canı kadar değer verdiklerinden vazgeçebiliyor…
 
Bana göre yaşanan intiharların özeti budur. Dolayısıyla intiharların nasıl yapıldığı değil neden yapıldığı üzerinde durulmalı ve bu nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma yapılmalıdır. Gerisi laf-ı güzaftır vesselam…