Antalyaspor’un rakibi lider Galatasaray.
Muhakkak ki kolay bir karşılaşma olmayacağı belli bir müsabakaydı.
Fakat insan oğluyuz, iyi günde de oluruz düşüncesiyle, rakibin Avrupa’dan yorgun ve moralsiz gelecek olmasıyla birlikte “neden olmasın” diyerek tribünde yerimizi aldık.
Tabii en kötü senaryo ile maça başlamak, sadece oyun anlamında değil, psikolojik ve mental olarak da Antalyaspor’un düşmesine neden oldu.
11 dakikada Galatasaray gibi bir takıma karşı iki golle mağlup duruma düşersen, ilk 11’den yedek kulübesine kadar yetersiz bir görüntü çiziyorsan, geçmiş olsun.
Şimdi muhakkak ki istifa isteyenler olacak. Geldiği günden bu yana hocanın da verimini göremedik.
Farklı bir antrenör olsa iş değişir mi sorusu sorulmakta.
Cevap aslında ortada.
Sorun hoca da falan değil. Bu kadro planlaması ve yönetim zafiyeti, Antalyaspor’u şu an düşmenin en büyük adaylarından bir tanesi yapıyor.
Bundan sonrası için ne değişmeli sorusu önemli.
Devre arası en az 3 takviye olmadığı an işimiz harap.
Toparlarsak, önümüzdeki cuma günü oynanacak Kocaelispor müsabakası önemli.
Galibiyet camiayı bütünleştirebilir.
Farklı bir sonuçta ise ilk akla gelen teknik adam değişikliği olur.
Kısacası Erol hoca için de ya tamam ya devam maçı olacak.