Tarım sigortası
Antalya’da geçtiğimiz kış aylarında yaşananları biliyoruz. Alanya, Serik, Demre, Finike ve Kumluca’da sel ve hortumlarda binlerce dekar alan zarar gördü. Ürünü sigorta ettirenler masraflarının belki de bir bölümünü karşılayabildi.
Tarımsal üretimin devamlılığı için, ürün fiyatlarının ve çiftçi gelirlerinin istikrarını sağlamak üzere risk yönetimi stratejilerinden biri olan tarım sigortası uygulaması gerekmektedir. Sigortanın kapsamına alınan tehlikelerin sayısı ve sigorta tekniği de yetiştirilen ürünlerin doğal risklerden etkilenme derecesi, doğal risklerin meydana gelme sıklığı, hasarın miktarı, tarım sektörünün genel ekonomideki yeri ve önemi gibi faktörler göz önüne alınarak belirleniyor.
Ülkemiz tarım sektöründe sigorta primlerinin yüksek olması, gelir düşüklüğüne bağlı olarak sigorta yaptıran üretici sayısının azlığı ve buna bağlı olarak prim üretiminin yetersiz düzeyde kalmasıyla orantılıdır. Bu durum, sigorta prim maliyetlerinin yüksek olması ve potansiyel sigorta müşterisi konumunda olan çiftçinin sigorta yaptırmaktan vazgeçmesine neden olmaktadır.
Antalya çiftçisinin bir çoğu tarım sigortası yaptırmaktan bu nedenlerden dolayı kaçınmaktadır. Ülkemizde iklim değişikliğini en fazla hisseden şehirlerin başında Antalya geliyor. Antalya son yıllarda tropikal ülkelerde görülen hortumları sıklıkla yaşıyor. En çok yaş sebze ve meyvenin üretiminin yapıldığı Antalya’da çiftçilerin özellikle tarım sigortası konusunda sorunları çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Tarım Sigortaları Kanununda düzenlemeler yapılması için Antalya’nın iktidar ve muhalefet milletvekilleri birlikte çalışmalıdır. Tarım Sigortaları Kanun bu haliyle yetersizdir. Kış kapımızda bilmem anlatabildim mi.