Lige verilen milli maç arasını da düşünerek iki haftadır takım önemli maçlara başında deneyimli biri olmadan çıkıyor. Son olarak ligin formda takımı Kasımpaşa karşısında haklı bir var olma mücadelesi sergileyen Antalyaspor maçı tuttuğu gibi puan koparmayı başardı. Özellikle rakibin son maçındaki performansına çok iyi önlem alınmış. Koita gibi etkili bir oyuncuyu maçın başından sonuna kadar kilitleyen takım savunmasını kutluyorum. Bu sırada pek tabii hatalar oldu ama yine savunma oyuncusu rakip kalede geldi ve kafa vuruşuyla takımın geri dönüşüne imza attı. İleride genç isimlerde son yirmi dakika abluka kurmayı Tamer Hoca döneminde bir türü gerçekleştiremedik. Sidney Sam ve Gökdeniz rakip defansı epeyce afallattı ve organizasyonlarını al aşağı etti. Akabinde gelen beraberlik golü Antalyaspor’a lige verilen milli maç öncesi hayat öpücüğü niteliği taşıdı.
Antalyaspor’da teknik direktör anlamında kriz devam ediyor. Sezon başında gelen hiçbir hoca neredeyse beş yıldır takımda sonunu getiremedi. Yani istenilen ile gerçekleşen arasında bu kadar çok fark olmamalı. Dolayısıyla beklentileri şu atmosferde biraz daha makul tutmakta fayda var. Çünkü önümüzde Aytemiz Alanyaspor modeli tıkır tıkır işliyor. Evet turuncu yeşillerde de hoca değişikliği oluyor ama gelen gideni aratmıyor aksine üstüne koyarak takıma ve marka değerine katkı sağlıyor. Bu nedenle alınacak kararlarda takıma sağlanacak katkıyı ön planda tutmak gerekir. Dolayısıyla medyada birkaç isim öne çıkmasına rağmen henüz hiçbir teknik direktör ile anlaşma sağlanmadı. Adımların daha hassas ve temkinli atılması yönünde daha geniş çaplı düşünmek gerekir. Yönetimin lige verilen arayı iyi kullanarak nihai kararla birlikte takıma teknik direktör kazandırması elzem hale geldi. Teknik direktörsüz her geçen zaman kulübe eksi olarak yazar. Bugüne kadar yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda ve harcanan emek düşünüldüğünde fırsatları iyi şekilde değerlendirmek hepimiz adına fayda sağlayacaktır.
Sporla kalın.