Özel Kapsamlı TÜFE Nedir?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ay Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini kamuoyuyla paylaşırken, kamuoyunuAn daha az aşina olduğu bir başka ölçüm daha dikkat çekiyor: Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri (ÖKTG). Temmuz 2025 verileriyle birlikte bu göstergeler yeniden tartışma konusu oldu. Peki, nedir bu özel kapsamlı TÜFE?
Özetle, Özel Kapsamlı TÜFE, enflasyondaki geçici oynaklıkları filtreleyerek, fiyatlar genel seviyesindeki “çekirdek eğilimi” daha doğru yansıtmak amacıyla TÜİK tarafından oluşturulan göstergelerdir. Her ay yayımlanan bu göstergeler, mevsimsel etkiler, kamu yönetimi tarafından belirlenen fiyatlar (elektrik, doğalgaz, akaryakıt gibi), gıda ve alkolsüz içecekler gibi sık dalgalanan kalemleri dışarıda bırakır. Böylece ekonomideki temel fiyat hareketlerinin izlenmesi mümkün olur.
TÜİK bu amaçla farklı kapsamda ve yöntemle oluşturulmuş B, C, D ve E tipi göstergeler yayımlar. Örneğin:
B Göstergesi (İşlenmemiş gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ve altın hariç TÜFE),
C Göstergesi (Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler, tütün ve altın hariç TÜFE),
D Göstergesi (Yönetilen/yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE),
E Göstergesi (İşlenmemiş gıda ürünleri ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE).
Bu göstergeler özellikle TCMB’nin enflasyon hedeflemesi politikalarında oldukça önemli yer tutar. Çünkü Merkez Bankası, para politikasını belirlerken geçici değil, kalıcı enflasyon eğilimini esas alır. Bu nedenle çekirdek enflasyon göstergeleri, politika faizine yön veren ana göstergeler arasında yer alır.
Temmuz 2025 Verileri ve Göstergelerin Seyri
Temmuz 2025’te TÜFE aylık bazda %2,85 artarken, yıllık enflasyon %69,3 olarak açıklandı. Ancak bu manşet enflasyonun ötesinde, özel kapsamlı TÜFE göstergeleri piyasalar ve uzmanlar için daha dikkat çekici bir tablo sundu.
Temmuz 2025 itibarıyla bazı çekirdek göstergelerde yıllık oranlar şöyleydi:
B Göstergesi (İşlenmemiş gıda, enerji vb. hariç): %68,7
C Göstergesi (Enerji, gıda, altın vb. hariç): %70,1
D Göstergesi (Yönlendirilen fiyatlar hariç): %66,5
E Göstergesi (İşlenmemiş gıda ve yönlendirilen fiyatlar hariç): %67,4
Bu oranlar, manşet TÜFE’ye oldukça yakın seyretmekle birlikte özellikle C göstergesindeki yüksek oran, temel enflasyon baskısının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Gıda ve enerji gibi oynak kalemlerin çıkarılmış olmasına rağmen çekirdek enflasyonun %70'e yakın düzeyde olması, enflasyonun yapışkan ve geniş tabanlı bir nitelik taşıdığını ortaya koyuyor.
Bir başka dikkat çekici nokta ise, çekirdek enflasyon göstergelerinde yavaşlama sinyalinin henüz netleşmemiş olması. Her ne kadar aylık artış oranları bazında bazı göstergelerde hafif yavaşlamalar görülse de yıllık bazda dirençli seyrin devam etmesi, parasal sıkılaştırmanın etkisinin henüz sınırlı kaldığını düşündürüyor.
Çekirdek Enflasyonda Kalıcılık Riski ve Politika Yansımaları
Temmuz 2025 verileri, para politikasının geleceği açısından da önem taşıyor. Hatırlanacak olursa, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, enflasyonda dezenflasyon sürecinin üçüncü çeyrekten itibaren belirginleşeceğini belirtmişti. Ancak çekirdek enflasyondaki dirençli görünüm, bu beklentilerin ötelenebileceğini gündeme getirdi.
Uzmanlara göre, C ve B göstergelerindeki yüksek oranlar hem iç talebin canlı olduğunu hem de fiyatlama davranışlarının henüz tam olarak düzelmediğini gösteriyor. Bu durumda Merkez Bankası'nın faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi, hatta gerekirse ek sıkılaştırma adımları tartışma konusu olabilir.
Ayrıca çekirdek göstergelerdeki yüksek oranlar, yalnızca para politikasına değil, ücret artışları, kira düzenlemeleri, sosyal yardımlar gibi maliye politikası bileşenlerine de yön verir. Çünkü fiyatlama davranışlarının kalıcı şekilde bozulduğu bir ortamda, sadece faiz politikasıyla enflasyon düşürülemez. Bu nedenle, özel kapsamlı TÜFE oranlarının yüksek seyretmesi, enflasyonla mücadelede bütüncül stratejinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Temmuz 2025'te açıklanan özel kapsamlı TÜFE oranları, enflasyonun sadece mevsimsel veya geçici faktörlerle yükselmediğini, aksine ekonominin geneline yayılmış bir fiyat artış eğilimi olduğunu net biçimde gösterdi. Bu da hem Merkez Bankası'nın hem de hükümetin önümüzdeki aylarda daha sabırlı, disiplinli ve kararlı politikalar izlemesini zorunlu kılıyor.
Not: Özel kapsamlı TÜFE göstergeleri ekonomi gazeteciliği ve politika yapıcılar için sadece teknik bir veri değil, enflasyonun nabzını gerçekçi ölçmenin bir yolu olarak görülmeli. Bu göstergelerin yakından takibi hem hane halkı hem de yatırımcılar açısından 2025'in ikinci yarısında ekonomik görünümün nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunmaya devam edecek.