Tespit faktörü!..
O da adına sonbahar denir mi, yoksa, “Yazdan kalma” mı konur artık insan karar veremiyor.
Havalar herkesin istediği gibi.
Bu faktör özellikle Elin Sude hanım açısından çok önemlidir. Zira yaz boyunca bazen sabahları, bazen ise akşam üzerleri bir-iki saatliğine denize götürdük mü işi yırtıyorduk.
Klasik cumartesilerimiz gelip kapıya dayandı ya.,
“Ben haftanın 5 günü okula gidiyorum. Bir günü gezme günüm ve cumartesilerini kimseye rezerve ettirme” şartı var ya Elin Sude hanımın.
İşte o durum.
Konyaaltı Belediyesi tarafından düzenlenen ve 1-9 Ekim tarihleri arasında açık kalacak olan Uluslararası Konyaaltı Antalya Kitap Fuarı, Konyaaltı Kent Meydanı'nda törenle açıldı.
Cumartesi günkü söz konusu açılışa katılan protokol ve çok sayıda vatandaş, fuara beklenenden fazla ilgi gösterdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, açılışta yaptığı konuşmada, “Antalya Kültür kenti. Bu fuar da bunun küçük bir ispatı. Kitap fuarını Büyükşehir olarak biz yapmayı planlıyorduk ancak, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek bizden atik davrandı” demez mi?
O anda, “Demek ki belediyecilikte Muhittin Böcek senden önde hocam. Bu durumda neden Batı Çevre Yolu konusunda Böcek’e sorun üzerine sorun çıkartıyorsun ki” diyesim geldi.,
Demedim.
Açılış ile birlikte stantları geziyoruz, benim o sözleri diyemediğim hoca geldi elimi sıkıp, “Nasılsın” dedi.
İçimden, “İyi ki dememişim” diye geçirdim!..
Zira koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı elimi sıkıp, “Nasılsın” diyor!..
Deseydim elimi sıkmazdı!..
Elin Sude hanım stantları milim milim gezdi. Hiçbir kitabın hakkı kalmadı, çünkü hepsine en ince ayrıntısıyla baktı, bizi de bir hayli masrafa soktu.
Derken geri dönüş.
Konyaaltı Caddesi’nden geçiyoruz.
“Aaaaa baba bak bak ne yazıyor” demez mi?
O anda frene bir basıvermişim ki, bende bir şey oldu sandım.
Bilboardlarda, “Türkiye’nin en yaşabilir illeri arasında Antalya 2. seçilmiştir” yazıyordu.
Elin Sude onu bana gösteriyor.
Afişlerin altında da, “Büyükşehir Belediyesi” ibaresi var.
CNBC-e Business dergisi, 81 ilin yaşanabilirlik karnesini çıkarmış. Listenin başında son dört senedir birinciliği kimseye kaptırmayan başkent Ankara yer almış. Ankara'yı geçen yıla göre 6 basamak birden yükselen Antalya takip ediyor. Geçen yılın 5'incisi mega kent İstanbul ise bir basamak gerileyerek listenin 6'ncı sırasındaki yerini almış.
Elin Sude’nin ani tepkisine biraz kızar gibi oldum, Antalya’nın 81 il arasında Türkiye’nin en yaşanabilir 2. il olduğunu öğrenince (!) kızgınlığım yok oluverdi.
Ne de olsa bu kentte yaşlanacak, bu kentte ölecek ve çocuklarımız, torunlarımız bu kentte yaşamını idame ettirecekler de ondan.
Eğer ki aylardır yapılan ulaşım çığırtkanlıklarına, dolmuş-otobüs güzergah rezaletlerine rağmen benim yaşadığım kent Türkiye’nin en yaşanabilir 2’nci kenti seçilebiliyor ise, bunu takdir (!) etmek gerekir.
Bu tespit Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın ne denli doğru işler yaptığının da göstergesidir!..
Göstergesidir, gösterge olmasına da, esas gösterecek olanlar 2 küsur yıl sonrasını dört gözle bekliyor.
İşte o zaman Antalya Akaydın ile hakikaten güle oynaya yaşamış mı, yaşamamış mı kendiliğinden ortaya çıkacak.
Var mı aksini savunan?