TKP Antalya İl Örgütü tarafından düzenlenen etkinlik, Antalya Belediyesi Feslikan Salonu’nda yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını TKP Antalya İl Başkanı Nazlı Ece Mutlu yaparken, etkinliğe TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan da konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte, kısa süre önce TKP gönüllüsü olan Gülüzar Mete de kürsüye çıkarak örgütlü mücadelenin kendisine umut verdiğini anlattı. Mete, bireysel olarak yaşanan adaletsizlikler karşısında çaresiz hissettiğini ancak partiye katıldıktan sonra bir şeyleri değiştirebileceğini fark ettiğini belirtti. “Kadın Dayanışma Komiteleri'nde görev almaya başladım ve birilerinin hayatına dokunabilmenin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Örgütlü mücadele dayanışmayla, dirençle büyüyen bir umutmuş. Şimdi hepimiz elimizi taşın altına koyarak çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız” dedi.
‘Ülke yönetilemiyor!’
Etkinlikte konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Türkiye’nin ciddi bir yönetememe krizi yaşadığını belirterek, iktidarın ekonomik sıkıntılarla baş edemediğini söyledi. AKP'nin kaynak yaratma çabasıyla yayılmacı politikalar güttüğünü ifade eden Okuyan, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarla kaynak elde etmeye çalıştığını belirtti. “AKP, ilk dönemlerinde ülkeyi varlıkları satarak idare etti, sonra halkı borçlandırdı. Şimdi ise geriye kalan tek seçenek dış politikada saldırgan bir tutum izlemek. Suriye'de olduğu gibi, şimdi de Türkiye İran’a dönük bir operasyona hazırlanıyor. Ancak bu yalnızca askeri değil, aynı zamanda medya eliyle de yürütülen bir hazırlık süreci” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin güvenliğinin halkın güvenliği ile başladığını belirten Okuyan, "Sınır ötesinde varlık göstermek Türkiye'yi daha da büyük tehlikelere sürüklüyor. Ülkedeki tarikatların ve holdinglerin etkisiyle siyaset tamamen halkın çıkarlarının dışına itilmiş durumda. Böyle bir yönetim anlayışı ile krizlerin derinleşmemesi mümkün değil” diye konuştu.
‘Muhalefet çözüm üretemiyor’
Kemal Okuyan, iktidarın beceriksizliğinin yanı sıra muhalefetin de gerçek bir seçenek oluşturamadığını dile getirdi. Özellikle CHP'nin ekonomi politikalarını sorgulamak yerine aday tartışmalarına saplandığını belirterek, “CHP içinde İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı aday olsun tartışması yapılıyor ama kimse bu isimlerin ne vadettiğini sorgulamıyor. Muhalefetin tek stratejisi Erdoğan'ın gitmesini beklemek, ancak bunun halkın sorunlarına çözüm olmayacağı açık” dedi. CHP’nin Gazze konusunda da çelişkili tutum sergilediğini söyleyen Okuyan, “AKP iktidarı başta Hamas ile yakın ilişkiler içindeydi ve CHP bunu eleştiriyordu. Ancak şimdi CHP yöneticileri de Filistin konusunda keskin açıklamalar yapıyor. Dış politikada bir çizgi tutturamayan, ekonomik sorunlara çözüm üretemeyen bir muhalefetle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
‘AKP içinde büyük kriz var’
AKP içindeki iç çekişmelere de değinen Okuyan, Erdoğan ve Özel ile İmamoğlu arasındaki gerilimlerin görünürde olduğunu ancak asıl kavganın AKP içinde yaşandığını söyledi. “AKP, 20 yıldır ülkeyi yönetmesine rağmen her olağanüstü durumda çuvallıyor. Depremde, selde, yangında halkımız ölürken, devlet organizasyon eksikliği içinde boğuluyor. Bolu’daki yangında 78 yurttaşımız hayatını kaybetti, çünkü müdahale etmekte başarısız oldular. Karadeniz’de seller, İzmir’de yangınlar oldu, yine yönetemediler. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu krizler her geçen gün büyüyor ve AKP artık bunları yönetmekten aciz” diye konuştu. AKP’nin iç çatışmalarla da uğraşmak zorunda kaldığını belirten Okuyan, “Parti içindeki klikler birbirini yıpratıyor. Tarikatların, holdinglerin her siyasi partide etkisi var ama AKP bu çelişkileri yönetemiyor. Önümüzdeki dönemde AKP, çok daha zorlu başlıklarla karşı karşıya kalacak” dedi.
Tek adam rejimi eleştirisi
Kemal Okuyan, Türkiye’de tek adam rejiminin yalnızca Erdoğan ile sınırlı olmadığını belirterek, muhalefet içindeki liderlik anlayışına da eleştiri getirdi. “Bugün Erdoğan’ın tek adam yönetimini eleştirenler, kendi partilerinde de aynı düzeni sürdürüyorlar. Genel başkanlar kongrelerde seçiliyor ama bir kez seçildiklerinde tüm kurullardan üstün hale geliyorlar. O yüzden sürekli bir lider tartışması yaşanıyor ve toplum gerçek sorunlardan uzaklaştırılıyor” dedi. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme yöntemini de eleştiren Okuyan, “İnternet üzerinden üye olunup oy kullanılabiliyor. Böylesine ciddi bir mesele bu kadar basit ele alınabilir mi?” diye sordu. İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Erdoğan’a karşı kim daha fazla oy alır tartışmasına saplanıldığını belirten Okuyan, “Bu ülkenin halkın kahramanlaşmasına ihtiyacı var, tek bir kişinin değil. Kimse bize ‘İmamoğlu veya Mansur Erdoğan’ı devirecek, siz de gelin’ demesin. 20 yıl daha bu cehalete ve hayat pahalılığına mahkûm mu olacağız?” ifadelerini kullandı.
Örgütlü mücadele vurgusu
Konuşmasının sonunda örgütlü mücadelenin önemine dikkat çeken Okuyan, “Halk TV’de gazeteciler gözaltına alındığında TKP sokağa çıkma çağrısı yaptı ve kısa sürede büyük bir kitle toplandı. Çünkü biz örgütlüyüz. Biz kahraman aramıyoruz, kahraman peşinde koşmuyoruz. Biz halkın örgütlü gücüne inanıyoruz” dedi. Türkiye’nin kendi kaderini belirlemesi gerektiğini belirten Okuyan, “Toplumun siyaseti ciddiye alması gerekiyor. Siyaseti ciddiye aldığımızda, bu tabloya bakıp ‘dur’ dememiz gerekiyor. Yönetmeye talip olanların ciddi olması gerekiyor. Biz artık ayağa kalkmalı ve kaderimizi kendi ellerimize almalıyız. Böyle zamanlarda umut çok hızlı çoğalır, TKP de umudun adresidir” dedi. Etkinlik, Grup Memleket'in müzik dinletisiyle sona erdi.
ARZU YAVUZ