Bilinçli tüketici ve bilinçli toplum olma yolunda bir katkımız olursa Tüketici Başvuru Merkezi görevini yapmış demektir.
UZMAN EKİBİMİZ
Köşemize destek veren uzman ekibimizden
-Av. İbrahim Güllü,
-Ferruz Mutlucan,
-Ahmet Turan Çetindere,
-Özgür Bükcüoğlu,
-Mehmet Tulga Düldül,
-Av. Seyfullah Yıldırım,
-Ahmet Saki Mertoğlu’na teşekkür ederiz.
SORULARLA TÜKETİCİ HAKLARI
Soru:Tüketici hakem heyeti kararının tebliğ edilememesi halinde izlenecek usul ne olmalıdır?
Bilindiği üzere 6502 sayılı Kanun’un “Karar ve karara itiraz” başlıklı 70 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, tüketici hakem heyeti kararlarının 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edileceği düzenlenmiştir.
Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin “Kararın tebliği” başlıklı 25 inci maddesinde, tüketici hakem heyeti kararlarının alındığı tarihten itibaren on iş günü içinde taraflara yazılı olarak ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, tarafların temsilinin avukatla yapılması halinde tebligatın avukata yapılacağı, kararların taraflara taahhütlü mektupla gönderilmesinin esas olduğu, gecikmesi halinde zarar doğabilecek işlerde, gerekçe belirtilmek suretiyle, memur vasıtasıyla tebligat yaptırılabileceği hüküm altına alınmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun,
“Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10 uncu maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı;
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı;
Kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılmasının mümkün olduğu;
“Vekile ve kanuni mümessile tebligat” başlıklı 11 inci maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı;
“Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlıklı 12 nci maddesinde, hükmi şahıslara tebliğin yetkili mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı;
Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğin geçerli olduğu;
“Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 13 üncü maddesinde hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı;
“Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16 ncı maddesinde, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı;
“Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi” başlıklı 20 nci maddesinde, 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahısların, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmesi durumunda, keyfiyetin ve beyanda bulunanın adı ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak beyan yapan tarafından imzalanacağı ve tebliğ memurunun tebliğ evrakını bu kişilere vereceği, bu kişilerin tebliğ evrakını kabule mecbur oldukları;
Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimsenin, beyanını imzadan imtina etmesi durumunda, tebliğ edenin bu beyanı şerh ve imza edeceği; bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligatın 21 inci maddeye göre yapılacağı;
Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğin, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılacağı;
“Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21 inci maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği; ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı;
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı; ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı; muhtarın, ihtiyar heyeti azalarının, zabıta amir ve memurlarının yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecbur oldukları;
“İlanen tebligat” başlıklı 28 inci maddesinde, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgâhı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı;
Adresin meçhul olması halinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği; bununla beraber tebliği çıkaran merciinin, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettireceği;
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icap ettiren ahvalde tebliği çıkaran merciinin, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla göndereceği ve posta makbuzunu dosyasına koyacağı;
“Usulüne aykırı tebliğin hükmü” başlıklı 32 nci maddesinde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olduğu durumlarda bile, muhatabı tebliği öğrenmiş ise tebliğin geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği;
“Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” başlıklı 35 inci maddesinde, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirmesi durumunda, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı;
Adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı; bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı;
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı;
Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşının, yurt dışı adresini değiştirmesi ve bunu tebliğ çıkaran merciiye bildirmemesi ve adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresinin tespit edilememesi durumunda, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Diğer taraftan 7201 sayılı Kanun’un “Cezai Hükümler”i düzenleyen 52 ila 57 nci maddeleri arasında, adı geçen Kanunun uygulanmasına ve/veya tebligatın yapılmasına engel olunması durumunda karşılaşılacak cezai müeyyideler hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda bahsi geçen hükümlerden de açıkça anlaşılabileceği gibi, 7201 sayılı Kanun uyarınca tebligat ya muhatabına ya da muhatabı yerine Kanun’da sayılan kişilere tebliğ edilecek veya belli durumlarda tebliğ edilmiş sayılacaktır. Diğer bir ifade ile 7201 sayılı Kanun uyarınca bir tebligatın yapılamaması gibi bir durum söz konusu olmamaktadır.
Tüketici hakem heyetlerinin tebligat konusunda 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine tabii olduğu göz önüne alındığında, bilgi - belge isteme, karar vb. yazıların taraflara tebliğ edilememesi nedeniyle geri dönmesi durumunda söz konusu yazıların 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması için tüketici hakem heyetlerince gerekli tedbirlerin alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

Tüketici Başvuru Merkezi: Tüketicinin Dostu
Hazırlayan: Av. İbrahim GÜLLÜ
UZMAN EKİBİMİZ
Köşemize destek veren uzman ekibimizden
-Av. İbrahim Güllü,
-Ferruz Mutlucan,
-Ahmet Turan Çetindere,
-Özgür Bükcüoğlu,
-Mehmet Tulga Düldül,
-Av. Seyfullah Yıldırım,
-Ahmet Saki Mertoğlu’na teşekkür ederiz.
SORULARLA TÜKETİCİ HAKLARI
Soru:Tüketici hakem heyeti kararının tebliğ edilememesi halinde izlenecek usul ne olmalıdır?
Bilindiği üzere 6502 sayılı Kanun’un “Karar ve karara itiraz” başlıklı 70 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, tüketici hakem heyeti kararlarının 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edileceği düzenlenmiştir.
Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin “Kararın tebliği” başlıklı 25 inci maddesinde, tüketici hakem heyeti kararlarının alındığı tarihten itibaren on iş günü içinde taraflara yazılı olarak ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, tarafların temsilinin avukatla yapılması halinde tebligatın avukata yapılacağı, kararların taraflara taahhütlü mektupla gönderilmesinin esas olduğu, gecikmesi halinde zarar doğabilecek işlerde, gerekçe belirtilmek suretiyle, memur vasıtasıyla tebligat yaptırılabileceği hüküm altına alınmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun,
“Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10 uncu maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı;
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı;
Kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılmasının mümkün olduğu;
“Vekile ve kanuni mümessile tebligat” başlıklı 11 inci maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı;
“Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlıklı 12 nci maddesinde, hükmi şahıslara tebliğin yetkili mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı;
Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğin geçerli olduğu;
“Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 13 üncü maddesinde hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı;
“Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16 ncı maddesinde, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı;
“Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi” başlıklı 20 nci maddesinde, 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahısların, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmesi durumunda, keyfiyetin ve beyanda bulunanın adı ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak beyan yapan tarafından imzalanacağı ve tebliğ memurunun tebliğ evrakını bu kişilere vereceği, bu kişilerin tebliğ evrakını kabule mecbur oldukları;
Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimsenin, beyanını imzadan imtina etmesi durumunda, tebliğ edenin bu beyanı şerh ve imza edeceği; bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligatın 21 inci maddeye göre yapılacağı;
Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğin, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılacağı;
“Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21 inci maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği; ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı;
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı; ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı; muhtarın, ihtiyar heyeti azalarının, zabıta amir ve memurlarının yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecbur oldukları;
“İlanen tebligat” başlıklı 28 inci maddesinde, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgâhı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı;
Adresin meçhul olması halinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği; bununla beraber tebliği çıkaran merciinin, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettireceği;
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icap ettiren ahvalde tebliği çıkaran merciinin, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla göndereceği ve posta makbuzunu dosyasına koyacağı;
“Usulüne aykırı tebliğin hükmü” başlıklı 32 nci maddesinde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olduğu durumlarda bile, muhatabı tebliği öğrenmiş ise tebliğin geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği;
“Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” başlıklı 35 inci maddesinde, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirmesi durumunda, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı;
Adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı; bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı;
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı;
Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşının, yurt dışı adresini değiştirmesi ve bunu tebliğ çıkaran merciiye bildirmemesi ve adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresinin tespit edilememesi durumunda, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Diğer taraftan 7201 sayılı Kanun’un “Cezai Hükümler”i düzenleyen 52 ila 57 nci maddeleri arasında, adı geçen Kanunun uygulanmasına ve/veya tebligatın yapılmasına engel olunması durumunda karşılaşılacak cezai müeyyideler hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda bahsi geçen hükümlerden de açıkça anlaşılabileceği gibi, 7201 sayılı Kanun uyarınca tebligat ya muhatabına ya da muhatabı yerine Kanun’da sayılan kişilere tebliğ edilecek veya belli durumlarda tebliğ edilmiş sayılacaktır. Diğer bir ifade ile 7201 sayılı Kanun uyarınca bir tebligatın yapılamaması gibi bir durum söz konusu olmamaktadır.
Tüketici hakem heyetlerinin tebligat konusunda 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine tabii olduğu göz önüne alındığında, bilgi - belge isteme, karar vb. yazıların taraflara tebliğ edilememesi nedeniyle geri dönmesi durumunda söz konusu yazıların 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması için tüketici hakem heyetlerince gerekli tedbirlerin alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

Tüketici Başvuru Merkezi: Tüketicinin Dostu
Hazırlayan: Av. İbrahim GÜLLÜ