Bilinçli tüketici ve bilinçli toplum olma yolunda bir katkımız olursa Tüketici Başvuru Merkezi görevini yapmış demektir.
UZMAN EKİBİMİZ
Köşemize destek veren Uzman Ekibimiz’den
-Av. İbrahim Güllü,
-Ferruz Mutlucan,
-Ahmet Turan Çetindere,
-Özgür Bükcüoğlu,
-Mehmet Tulga Düldül,
-Av. Seyfullah Yıldırım,
-Ahmet Saki Mertoğlu’na teşekkür ederiz.
SORULARLA TÜKETİCİ HAKLARI
Soru: Tüketici ile vekili avukat arasında vekâlet ücretinden kaynaklanan uyuşmazlıklar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte midir?
6502 sayılı Kanun’un “Kuruluşu ve görev alanı” başlıklı 66 ncı maddesi uyarınca tüketici hakem heyetleri, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulmuştur.
6502 sayılı Kanun’un, “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde, “Tüketici işlemi” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, “Tüketici” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Söz konusu tanımla, daha önce yüksek yargı kararları ile mülga 4077 sayılı Kanun’un dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanı dışında bırakılan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet ve bankacılık sözleşmeleri 6502 sayılı Kanun’un dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanına alınmış olmaktadır.
Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/11/2015 tarihli ve E. 2015/32601, K. 2015/31776 sayılı kararında, “(…) Dava, haksız azil sebebiyle vekâlet ücreti istemine ilişkindir (…) davacı avukat, eldeki davada vekâlet ücretinin tahsilini istemekte olup, bu husustaki ihtilafın taraflar arasındaki vekâlet akdinden kaynaklandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Dava 9.05.2014 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibariyle 4077 sayılı yasa yürürlüktedir. 4077 sayılı yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde ise vekâlet akdi ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklar Tüketici Yasası kapsamı dışında bulunmaktadır.
Öte yandan 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinde “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmü mevcut olup, bu hüküm uyarınca 6502 sayılı yasada düzenlenen vekâlet akdi hususunda Tüketici Mahkemesinin görevli olabilmesi için davanın 28.5.2014 tarihinden sonra açılması zorunludur” ifadelerine yer verilerek bu durum tespit edilmiştir.
Ayrıca 6502 sayılı Kanun’un “Başvuru” başlıklı 68 inci maddesinde, her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan edilen parasal sınırlar altında kalan tüketici uyuşmazlıkları için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında:
Ticari veya mesleki olmayan bir uyuşmazlığın takibi amacıyla bir avukata vekâlet verilmesi;
Söz konusu vekâletin dava takibi amacıyla 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan bir davada kullanılması;
Vekil ile müvekkil arasında belirlenen vekâlet ücretinin her yıl tüketici hakem heyetleri için belirlenen parasal sınırlar içinde kalması;
şartlarının bir arada bulunması durumunda, vekalet ücreti nedeniyle vekil ile müvekkil arasında yaşanan uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına, dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanına girdiği değerlendirilmektedir.
Soru: Tüketici hakem heyetleri karşı taraf avukatlık ücretine hükmedebilir mi?
6502 sayılı Kanun’un “Karar ve karara itiraz başlıklı” 70 inci maddesinde ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin “Kararın niteliği ve kapsamı” başlıklı 22 nci maddesinde, tüketici hakem heyetlerinde tarafların avukatla temsil edilebileceği ancak, tüketici hakem heyetleri tarafından lehine karar verilen tarafın avukatına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
Diğer bir ifadeyle bir avukatın tüketici hakem heyetinde bir tüketiciyi, satıcı veya sağlayıcıyı vekâleten temsil etmesi mümkün olmakla birlikte, uyuşmazlığın müvekkili lehine sonuçlanması durumunda tüketici hakem heyeti tarafından karşı taraf avukatlık ücretine karar verilmesi mümkün değildir.
TÜKETİCİ GÜNDEMİ
İhtiyaç dışı alışveriş yapmayın
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle tüm dünyada büyük bir artış kaydeden e-ticaret satışları arttırdı. Markaların salgın nedeniyle mağazalarını kapatması, talebin artmasında en büyük etken.
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu;
“Pek çok zincir markanın mağazalarını salgın nedeniyle mağazalarını kapatması, AVM'lerin de faaliyetlerine ara vermesiyle talebin artmasına neden oldu. Vatandaşların kovid-19 salgını nedeniyle oluşan kriz ortamından kurtulana kadar zorunlu ihtiyaçlar haricinde alışveriş yapmamaları gerekir.
Giyim markalarının mağazalarını kapamasından dolayı internet portallarında ki satışların yoğunlaşmıştır. Altyapısı hazır olmayan bazı markalarda da sıkıntılar oluştu. Bir başka hususta etiketler değiştirilerek zamlar yansıtıldı. Bu nedenle tüketicilerin tüm dünyayı saran bu yeni tip koronavirüs kovid-19 salgını nedeniyle oluşan kriz ortamı yatışana kadar zorunlu olmadıkça alışveriş yapmamaları, sağlıklarına dikkat etmeleri kendi yararlarına olacaktır.
Tüketicilerin, böylelikle hem haksız fiyat artışı yapan fırsatçılara meydan vermemiş hem de bütçesini muhafaza etmiş olacaktır. Küresel tehdit oluşturan bu salgın ortamında imkanlarımızı en temel ihtiyacımız olan sağlık, beslenme ve barınma ihtiyaçlarımız için kullanmalıyız".
Tüketici Başvuru Merkezi: Tüketicinin DostuHazırlayan: Av. İbrahim GÜLLÜ
UZMAN EKİBİMİZ
Köşemize destek veren Uzman Ekibimiz’den
-Av. İbrahim Güllü,
-Ferruz Mutlucan,
-Ahmet Turan Çetindere,
-Özgür Bükcüoğlu,
-Mehmet Tulga Düldül,
-Av. Seyfullah Yıldırım,
-Ahmet Saki Mertoğlu’na teşekkür ederiz.
SORULARLA TÜKETİCİ HAKLARI
Soru: Tüketici ile vekili avukat arasında vekâlet ücretinden kaynaklanan uyuşmazlıklar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte midir?
6502 sayılı Kanun’un “Kuruluşu ve görev alanı” başlıklı 66 ncı maddesi uyarınca tüketici hakem heyetleri, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulmuştur.
6502 sayılı Kanun’un, “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde, “Tüketici işlemi” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, “Tüketici” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Söz konusu tanımla, daha önce yüksek yargı kararları ile mülga 4077 sayılı Kanun’un dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanı dışında bırakılan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet ve bankacılık sözleşmeleri 6502 sayılı Kanun’un dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanına alınmış olmaktadır.
Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/11/2015 tarihli ve E. 2015/32601, K. 2015/31776 sayılı kararında, “(…) Dava, haksız azil sebebiyle vekâlet ücreti istemine ilişkindir (…) davacı avukat, eldeki davada vekâlet ücretinin tahsilini istemekte olup, bu husustaki ihtilafın taraflar arasındaki vekâlet akdinden kaynaklandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Dava 9.05.2014 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibariyle 4077 sayılı yasa yürürlüktedir. 4077 sayılı yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde ise vekâlet akdi ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklar Tüketici Yasası kapsamı dışında bulunmaktadır.
Öte yandan 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinde “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmü mevcut olup, bu hüküm uyarınca 6502 sayılı yasada düzenlenen vekâlet akdi hususunda Tüketici Mahkemesinin görevli olabilmesi için davanın 28.5.2014 tarihinden sonra açılması zorunludur” ifadelerine yer verilerek bu durum tespit edilmiştir.
Ayrıca 6502 sayılı Kanun’un “Başvuru” başlıklı 68 inci maddesinde, her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan edilen parasal sınırlar altında kalan tüketici uyuşmazlıkları için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında:
Ticari veya mesleki olmayan bir uyuşmazlığın takibi amacıyla bir avukata vekâlet verilmesi;
Söz konusu vekâletin dava takibi amacıyla 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan bir davada kullanılması;
Vekil ile müvekkil arasında belirlenen vekâlet ücretinin her yıl tüketici hakem heyetleri için belirlenen parasal sınırlar içinde kalması;
şartlarının bir arada bulunması durumunda, vekalet ücreti nedeniyle vekil ile müvekkil arasında yaşanan uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına, dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin görev alanına girdiği değerlendirilmektedir.
Soru: Tüketici hakem heyetleri karşı taraf avukatlık ücretine hükmedebilir mi?
6502 sayılı Kanun’un “Karar ve karara itiraz başlıklı” 70 inci maddesinde ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin “Kararın niteliği ve kapsamı” başlıklı 22 nci maddesinde, tüketici hakem heyetlerinde tarafların avukatla temsil edilebileceği ancak, tüketici hakem heyetleri tarafından lehine karar verilen tarafın avukatına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
Diğer bir ifadeyle bir avukatın tüketici hakem heyetinde bir tüketiciyi, satıcı veya sağlayıcıyı vekâleten temsil etmesi mümkün olmakla birlikte, uyuşmazlığın müvekkili lehine sonuçlanması durumunda tüketici hakem heyeti tarafından karşı taraf avukatlık ücretine karar verilmesi mümkün değildir.
TÜKETİCİ GÜNDEMİ
İhtiyaç dışı alışveriş yapmayın
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle tüm dünyada büyük bir artış kaydeden e-ticaret satışları arttırdı. Markaların salgın nedeniyle mağazalarını kapatması, talebin artmasında en büyük etken.
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu;
“Pek çok zincir markanın mağazalarını salgın nedeniyle mağazalarını kapatması, AVM'lerin de faaliyetlerine ara vermesiyle talebin artmasına neden oldu. Vatandaşların kovid-19 salgını nedeniyle oluşan kriz ortamından kurtulana kadar zorunlu ihtiyaçlar haricinde alışveriş yapmamaları gerekir.
Giyim markalarının mağazalarını kapamasından dolayı internet portallarında ki satışların yoğunlaşmıştır. Altyapısı hazır olmayan bazı markalarda da sıkıntılar oluştu. Bir başka hususta etiketler değiştirilerek zamlar yansıtıldı. Bu nedenle tüketicilerin tüm dünyayı saran bu yeni tip koronavirüs kovid-19 salgını nedeniyle oluşan kriz ortamı yatışana kadar zorunlu olmadıkça alışveriş yapmamaları, sağlıklarına dikkat etmeleri kendi yararlarına olacaktır.
Tüketicilerin, böylelikle hem haksız fiyat artışı yapan fırsatçılara meydan vermemiş hem de bütçesini muhafaza etmiş olacaktır. Küresel tehdit oluşturan bu salgın ortamında imkanlarımızı en temel ihtiyacımız olan sağlık, beslenme ve barınma ihtiyaçlarımız için kullanmalıyız".
