Tüketim ikiyüzlülüğümüz
Ama bir yandan da herkesin dilinde aynı laf. “Kriz var”. Harcarken yok, ödemeye gelince var. Millette para var ki alıyor. İşler kesat diyen esnaf arabasını yeniliyor. Mesai çıkışı herkes banka kuyruğunda, ev kredisi alabilmek için. Her mahalle şantiyeye dönmüş. Boş alan bırakmamacasına yarışıyor müteahhitler bina dikmek için.
AVM’lerde adım atacak yer yok. Her kesimden insan orada. Zengini de varoşlusu da. Herkesin elinde istisnasız birkaç poşet. Giren boş çıkmıyor. İkiyüzlülüğümüz en çok AVM’lerde ortaya çıkıyor. İşimize gelince hükümet çalışmıyor, kriz var diyoruz. İşimize gelince de çektiriyoruz kredi kartlarını. Ya ikiyüzlüyüz ya da aptal.
AVM tartışmaları yeniden alevlendi. Ama sadece alevlendi. Bir ateş de biz yakalım diyen yok. Sadece karanlığa küfrediyorlar. Mum yakmak kimsenin aklına gelmiyor. AVM’lere şöyle yapılsın, AVM’lere böyle yapılsın. Peki esnaf bir şey yapmasın mı? Kabuk değiştirmesin mi? Düşünen yok.
Birisi diyor ki, AVM’ler pazar günü kapatılsın. Ne olacak kapanınca? Esnaf iş yapacak. Zor yapar. AVM’ler pazar günü kapanırsa vatandaş gider alışverişini cumartesi günü yapar. Bu kadar basit. Geniş açıyla bakamıyorlar olaya.
AVM’ler şehir dışına taşınsın diyor bir başkası. Ne olur şehir dışına taşınırsa? Vatandaş biriktirir alacaklarını ayda bir kez gidip alır. Yakıttan tasarruf etmek için de iki, üç aile birleşir giderler. Sonuç değişmez.
Bir yandan duyuyoruz ki, ekonomi batıyormuş. Vatandaşın kredi kartlarından yaptığı harcama yüzde bilmem kaç artmış. Ne olmuş artmışsa? Kredi kartı bir ödeme aracıdır. Gavur bunu yıllar önce akıl etmiş. İnsanlar ceplerinde para taşımasınlar, çalınabilir. Onun yerine kredi kartı taşısınlar. Ödemeyi onunla yapsınlar. Sonra günü gelince bankaya geri ödesinler. İlginçtir bunu da bilmiyorlar.
Tüketiyoruz. Doymak bilmez bir biçimde tüketiyoruz. Paramız var ki tüketiyoruz. Ödeyebileceğimizi biliyoruz ki tüketiyoruz. Söylediğim gibi, ya ikiyüzlüyüz ya da aptal.