Dün bir gazetemiz böyle bir başlık yapmış manşet haberine..
Haber, “işten çıkarıldığı öne sürülen” bir temizlik işçisinin, Büyükşehir Başkanı Menderes Türel’e yazdığı ve sosyal medyada paylaştığı bir yazıyı anlatıyor..
Oldukça duygusal ifadelerin yer aldığı bu mektubu okuyan herkesin, Türel’e lanetler yağdırdığından eminim..
Çünkü..
Mektup öylesine güzel ve dokunaklı bir şekilde kaleme alınmış ki..
Bir “yazar” olarak bu “temizlik işçisini” kıskanmaktan kendimi alamadım..
Hazır işten de atılmış..
Eğer böyle yazabiliyorsa, buyursun gelsin, gazetemde işi hazır!
…
Gelelim şu “işe alma ve işten çıkartılma” olaylarına..
…
Önce bir hatırlatmada bulunalım..
2012 yılının nisan ayında yapılan CHP Kemer Kongresi’nde zamanın Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, Büyükşehir Belediyesi’ne alınan işçilerle ilgili şu sözleri söylemişti:
“Belediyemin içinde mevcut sayıda partili var, işçi var..
Üç yıl boyunca belediyeye yüzde 40 oranında işçi yerleştirdim..
Ama, bunlar parti referansıyla yerleşmiştir..”
…
Bir kamu kurumunda “kadrolaşma” ve “işe yandaş yerleştirme” daha nasıl anlatılır?
Peki “parti referansıyla” alınan elemanlara ödenen bu “maaşlar” kimin cebinden çıkıyor?
Antalya halkının cebinden çıkıyor..
Peki Antalya halkı bu paraları, “partiler yandaşlarını işe alsın, onlara maaş ödesin” diye mi veriyor?
Yoksa, “bu kente hizmet ver, benim yaşamımı kolaylaştır” diye mi veriyor?
…
Büyükşehir Belediyesi’nin Akaydın ve CHP tarafından “yandaşı memnun etme yeri” olarak kullandığı bu kadar açık ve net iken..
Niye hiçbir işçi-memur-partili-STK çıkıp da, “bu işe almalar normal değil, belediye yandaşa maaş ödeme kurumu değil, o maaşlarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var” demedi?
…
Yine hatırlayın..
Büyükşehir Başkanlığına yeniden seçilen Menderes Türel, bu “kadrolaşmayı” ilk basın toplantısında rakamlar vererek açıklamıştı..
4.100 kişi ile devrettiği belediyede personel sayısı 5 yılda iki kattan fazla artmış, 8.642’ye yükseltilmiş..
5 yılda fazladan yani “usulsüz” olarak alınan personele ödenen maaşın toplamı 470 milyon lira..
Bu para..
Antalya’ya hizmet için harcanması gerekirken, “yandaşları memnun etmek için” kullanılmış..
…
Akaydın “parti referansıyla” aldığı eleman sayısını o kadar abartmış ki..
Bırakın daire başkanlarını ve birim müdürlerini, şeflere bile “sekreter” atamış, makam aracı vermiş..
Müdürlere ve daire başkanlarına da 3’er 4’er sekreter tahsis etmiş, onlara da makam araçları tahsis edilmiş..
Bununla da kalmamış, temizlik görevlilerine bile “yardımcı”lar atamış..
Belediye bir “hizmet kurumu” olmaktan çıkarılmış “Hoca’nın ve CHP’nin çiftliği” haline getirilmiş..
Usulsüz olarak istihdam edilen bu kadar personele 5 yılda tam “470 milyon lira” aktarılmış..
Biliyorsunuz, bunlar bir de utanmadan 5 yıl boyunca “enkaz edebiyatı” yaptı..
“İhtiyaç olmadığı halde işe alınan personele harcanan bu para ile Antalya’ya 80 adet kavşak, 40 adet Atatürk Parkı yapılabilirdi” diyor yetkililer..
Vehameti anlayın artık..
…
Söyleyin şimdi..
Bu durum devam mı etmeliydi?
Antalya için harcanması gereken bu paralar, “fazladan ve gereksiz yere alınmış” kişilere maaş olarak ödenmeli miydi?
…
Şu anda..
Menderes Türel yönetimi, “kamu kaynaklarını daha akılcı kullanmak” adına, şişirilen kadroları “NORMAL”e çevirmeye çalışıyor..
CHP’liler ise, kendi partilisi bir Başkan’ın yaptıklarını görmüyor, normali yapmaya çalışana da çamur atıyor..
Duygusal “kahır mektubu” yazıp, bir temizlik işçisinin eline vererek sosyal medyada yayınlamasını ve bunun da haber yapılmasını sağlıyor..
Antalya halkı da “saftirik” ya..
Bütün bu olanları da milletin görmediğini-bilmediğini sanıyor..
…
İşte Büyükşehir’de işten çıkarmaların “manzarası” bu..
Dilediğiniz gibi seyredin..