Türkiye’nin gözde turizm merkezleri her yıl milyonları ağırlarken, bu dev ekonominin arka planında görünmeyen bir dram yaşanıyor. Otellerdeki şıklığın, restoranlardaki ihtişamın altında; düşük ücret, uzun mesai, barınma ve beslenme sıkıntısı ile boğuşan milyonlarca turizm emekçisi var. Dev Turizm-İş Sendikası Genel Başkanı Turgay Özdemir, sektörün bu karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne sererek, “Milyonlarca turizm çalışanı, asgari ücrete yakın maaşlarla, aşırı mesaiye zorlanarak ve çoğu zaman barınma ve yemek gibi temel ihtiyaçlara dahi erişemeden sezonluk işlere mahkûm ediliyor” dedi.
‘Modern kölelik koşulları’
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan turizm, her yıl milyarlarca dolarlık gelir sağlarken, bu sektörün bel kemiğini oluşturan işçiler ağır çalışma koşulları ve sosyal güvenceden yoksunlukla karşı karşıya kalıyor. Turgay Özdemir, yaptığı açıklamayla turizm emekçilerinin içinde bulunduğu çıkmazı kamuoyuna bir kez daha duyurdu. Özdemir, “Beş yıldızlı otellerin mutfağında çalışan aşçılar, odalarını pırıl pırıl yapan kat görevlileri, misafirlere güler yüzle hizmet veren garsonlar ne yazık ki barınacak yer bulmakta zorlanıyor. Bazı işletmeler çalışanlarına baraka benzeri yerlerde konaklama imkânı sunarken, kimileri bu imkânı dahi sağlamıyor. Temel ihtiyaçlara ulaşamayan turizm emekçileri, adeta modern kölelik koşullarında yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Mevsimlik istihdam sorunu
Özdemir, turizm sektöründeki en büyük sorunlardan birinin de mevsimlik istihdam olduğunu vurgulayarak, “Yılın sadece 5-6 ayında çalışabilen milyonlarca insan, geri kalan zamanı işsizlikle geçiriyor. Sosyal güvence yok, iş güvencesi yok. Üstelik bu süre zarfında kazandıkları para, bir yıl boyunca geçinmeye yetmiyor” dedi. Turizm çalışanlarının büyük kısmı, haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saatin çok üzerinde, günde 12-14 saat çalıştırılıyor. Ancak bu fazla mesailer ya hiç ödenmiyor ya da asgari ücretin içine gizleniyor. Özdemir, “Turizmde çalışan işçiler, yasal haklarını talep ettiğinde işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Çalışanların örgütlenmesi engelleniyor, sendikal faaliyetler baskı altına alınıyor” diyerek işverenlerin ve denetimsizliğin sorumluluğuna dikkat çekti.
‘Turizm, çalışanlarıyla büyümeli’
Özdemir, çözümün sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasından geçtiğini vurgulayarak, “Turizm sektörü, çalışanlarıyla birlikte büyümeli. Sosyal devlet ilkeleri gereği, devlet denetimi artırmalı, işçi hakları güvence altına alınmalı. Aksi halde bu düzen sürdürülemez. Türkiye, 2024 yılında 60 milyona yakın turist ağırlayarak rekor kırdı. Ancak bu başarı hikâyesinin perde arkasında, tatilcilerin memnuniyeti için gece gündüz çalışan emekçilerin alın teri, tükenmişliği ve yaşadığı adaletsizlik var. Dev Turizm-İş’in çağrısı, sadece turizm sektörünü değil, tüm toplumu vicdan muhasebesine davet ediyor. Bu ülkenin emeği, lüks otellerin arka bahçesinde değil, hak ettiği değerde yaşamalı” şeklinde konuştu.