Türk bayrağı asmak suç mu..

Abone Ol

BDP’nin 3. katta bulunan İl Başkanlığı binasına bir kişi tırmandı, Türk bayrağını balkona astı, indi ve kalabalığa karışıp gitti..
Bir gün önce Alanya’da, yine BDP’nin İlçe binasına Türk bayrağı asılmıştı..
Önceki gün aynı olay Bursa’da yaşandı..
‘Teröre Lanet’ yürüyüşüne katılan yaklaşık 40 bin kişi içinden dördü BDP parti tabelasının üzerine Türk bayrağı çekti..
Ve..
Bu dört kişi (Ahmet Yılmaz, Yunus Emre Yücel, Tufan Cahit ve Eyüp Kayır) “hemen” polis tarafından gözaltına alındı..
Hangi suçlamayla?
“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Muhalefet, Mala Zarar verme, Görevli Devlet Memuru’na zarar verme ve Milli duyguları kullanmak suretiyle halkı galeyana getirmek” suçlamasıyla..
İkisi tutuklandı, ikisi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı..

Ben bu yaşıma geldim..
“Türk bayrağı asıyor” diye kimsenin ne gözaltına alındığını, ne tutuklandığını, ne de yargılandığını gördüm..
Eğer bu “Türk bayrağını asma” eylemi bir yabancı ülkenin elçilik binasına yapılıyor olsa, anlardım..
Çünkü, o yer “yabancı ülke” statüsü taşıyor..
Ama..
Teröristlere açık-seçik destek veren ve “bağımsız Kürdistan” diyerek, kendi meclislerini-mahkemelerini bile kuran BDP’nin il ve ilçe binalarına bayrak dikmek niye “suç” sayılıyor, işte bunu anlamakta zorlanıyorum..
Yoksa..
BDP’nin il veya ilçe merkezleri “yabancı topraklar” statüsü içine giriyor da bundan bizim haberimiz mi yok?

Bir başka olay..
Televizyoncu Müge Anlı..
Programında Van depreminde tepki veren vatandaşlar için demiş ki..
“Herkes haddini bilecek..
Yeri geldi mi taş atacaksın, kuş avlar gibi polis avlayacaksın, sonra yardım isteyeceksin..
O polisler hemen yardımına koştu oradakilerin..
O taş atanların eli kırılsın..”
Müge Anlı'nın bu sözleri, sosyal medyada büyük tepki gördü..
Ve hakkında soruşturma açıldı..

Müge Anlı’nın kastettiği kişilerin, felakete uğrayanlarla bir ilgisinin olduğunu sanmıyorum..
Ama..
Depremde hiçbir ayrım yapmadan herkesin yardımına koşan o polislerin, hak etmediği bir muamele görmesi doğru değildi..
Polisleri terör örgütünün kışkırtmalarıyla taşlayanların, taşladıkları polisten “yardım” isterken ortaya çıkan tablo tam bir paradokstu..
İnsanın insana ihtiyacı olduğunun en büyük göstergesiydi..
Eminim, Müge Anlı o sözleriyle bu tablo karşısında duygulanıp, bir şekilde “terör”ü lanetliyordu..
“Akıl tutulması”na uğramış insanlar da buna tepki gösterdi..
Hepsi bu..

Son bir nokta..
BDP binasına bayrak asanlara ve teröre alet olanları kendince kınayan Müge Anlı’ya karşı gösterilen bu “hassasiyet”..
Evlerde, sokaklarda, hatta statlarda terörü lanetleyen ve ülkesine sahip çıkmaya çalışanlara da gösterilemez mi acaba?
Biz hep “Türk ve Kürt kardeştir, aynı bayrak altında bu ülke için çalışır” diye bildik, öyle de biliyoruz..
Bunun aksini göstermek isteyenlere -izin verin de- biraz tepki olsun artık..
Onlar gibi taş atmamış, sadece Türk bayrağı asmış..
Onlar gibi çoluk-çocuk öldürmemiş, öldürenleri-polise taş atanları kınamış..
Söyleyin..
Kim kimi galeyana getiriyor acaba?