Türk futbolu nereye gidiyor?

Abone Ol

İzniniz olursa sorduğum soruya ilk ben cevap vereyim: Bir bilinmeze doğru yol alıyor.

Bardağı taşıran son damla geçtiğimiz Pazar günü Galatasaray ile Trabzonspor arasında oynanan maçta yaşandı.

Anlaşılan o ki bu maçın tartışması günler, hatta aylar sürecek.

Bu sezon ilk kez FİFA kokartı takan maçın hakemi Deniz Ateş Bitnel, Antalyalı gözlemci İlhami Kaplan’dan 10 üzerinden 6.5 not aldı. Bu not sezonun en düşük notu oldu. Bu da demek oluyor ki hakem Bitnel, sezon sonuna kadar bir daha düdük çalamayacak.

Özetle Bitnel son derece kötü bir yönetim gösterdi, sonuca direkt etki etti. Cezasını da çekecektir.

Peki, suçu Bitnel’e yıkıp işin içinden sıyrılmamız mümkün mü?

Trabzonsporlu Salih Dursun, Özer Hurmacı ve Aykut Demir adeta kırmızı kart görmek için çırpındı durdu. Yetmedi hakeme kırmızı kart gösterdiler! Yine yetmedi, iddiaya göre Aykut Demir, soyunma odası koridorlarında hakemin üzerine yürüdü, “Ayağına sıkarım” diye tehdit etti.

Yazımın girişinde Türk futbolunda iyi şeyler olmuyor diye belirttim.

Geçtiğimiz hafta gözden kaçırmamamız gereken bir maç daha vardı. O da Bursaspor ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmaydı. Daha doğrusu maç öncesi yaşananları atlamamak gerekir. Bursaspor taraftarı cezalı olduğu için kendi evindeki maça giremedi. Bursa İl Güvenlik Kurulu da aldığı kararla Fenerbahçe taraftarının stada girişini yasakladı. Bu karar bana göre yüz kızartıcıydı, taraftarı futboldan uzaklaştırmaya yönelikti.

Maalesef bu ‘kara’ karar ilk değildi. Son olacağa da benzemiyor.

Ligin ilk yarısında benzer bir olay da Konya’da yaşanmıştı. Konya İl Güvenlik Kurulu da buna benzer keyfi bir uygulamaya imza atmıştı. Kurul, olay çıkabileceği gerekçesiyle Antalyaspor taraftarının Konya’ya gelmesine izin vermemişti.

Düşünebiliyor musunuz güvenliği sağlamakla mükellef görevliler “Güvenliği sağlayamayız” diyor. Peki, gerçekten 500 taraftarı kontrol altında tutamazlar mı? Elbette tutarlar. Ancak bu Konyaspor çıkarlarına (!) ters bir durum olurdu.

Bitmedi.

Antalyaspor iki hafta önce Eskişehirspor ile karşılaştı. Kırmızı beyazlı takım, deplasmanda olmasına rağmen ilk yarıyı 1-0 önde tamamladı. Devre arasında ne oldu dersiniz? Saha görevlileri sadece Antalyaspor yara alanını suladı. Çimler kayganlaştı ve Antalyaspor sıkıntılı anlar yaşadı. Eskişehir’in bir ve üçüncü gölüne bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Buna benzer bir yığın hoş olmayan olay yaşanıyor Türk futbolunda. Federasyon radikal karar alamıyor. İl güvenlik kurulu kararları karşısında sessiz kalıyor. Ev sahibi takımların her türlü hilebaz oyunlarını görmezden geliyor. Yaptığı tek şey ise taraftarı cezalandırmak. Bu da futbola olan ilgiyi günden güne azaltıyor, yeni olaylara davetiye çıkarıyor. Oysaki TFF’nin görevi taraftarı statlara çekmek, onlara seyir zevki yüksek maçlar izletmek olmalı. Ama nerede?