Türk siyasetinin rotası..
Önce kendilerine bir baksınlar..
“Güçlü bir muhalefet”in olmadığı yerde..
İktidar canının istediği gibi at koşturur, herkes de seyreder..
…
Deniz Baykal, ardından gelen Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli TBMM’de grubu olan partiler..
İktidarın yaptığı her şeyi eleştiriyorlar..
Sürekli bir “tu-kaka” kampanyası içindeler..
Muhalefet partileri için “iyi hizmet” ile “kötü hizmet” hep aynı kefeye konuluyor..
E, millet aptal mı?
İyi-kötüyü-çirkini görüyor elbet..
Muhalefet “iyi hizmet”e kötü deyince de onlara inanmıyor..
…
Bu söylediklerim..
Sadece bugün için söylenmedi..
Çok partili döneme geçtiğimiz yıllardan beri “Türk siyaseti”nin rotası hep böyle..
Biliyorsunuz..
Bugün muhalefette olan partilerin çoğu ya iktidar oldular ya da iktidar ortağı..
Muhalefette neyi eleştirdilerse, aynısı yaptılar..
Dün “kötü” dediklerini, iktidara gelince savundular..
Siyasetçilerimiz..
Hep milleti “ahmak” kendilerini “akıllı” sandılar..
Bir seçimde iktidar olup, bir sonraki seçimde barajın altında kalmak da akıllandırmadı onları..
…
Madalyonun öbür yanına da bakalım..
Siyasetçilerimizi eleştiriyoruz..
Ama..
Siyasetçilerimizin böyle olmasında halkımızın rolü büyük..
Tuttuğu partiyi ve yöneticilerini yerden yere vuranlar var..
Genel Başkan’a da milletvekillerine de ağzına geleni söylüyor..
Hatta..
Tuttuğu parti iktidar olursa “kaos çıkar” diyor..
Sonra?
Gidiyor, yine o partiye oy veriyor..
Bu nasıl bir anlayıştır, anlayan beri gelsin..
Hani “ben 5 yaşından beri Fenerbahçeliyim, küme düşse başka takımı tutmam” diyen taraftar vardır ya..
İşte o misal “takım tutar gibi” parti tutuyorlar..
O zaman ne oluyor?
İktidar “iktidar” gibi olmuyor, muhalefet de “muhalefet” gibi..
…
Size çarpıcı bir örnek..
“Niye CHP’ye inanmıyorum” başlıklı bir yazı yazmıştım..
Sosyaldemokrat bir okuyucum yazıma şöyle bir yorum göndermişti:
“Sana kim inanır Ali.. İnan bana menfaatin olmasa sana sen dahi inanmazsın..”
…
Kişi karşısındakini nasıl bilir?
Kendisi gibi..
Demek ki..
Bu arkadaşım, oldukça menfaatçi..
Bu örneği çoğaltın çoğaltabildiğiniz kadar..
Eh..
Vatandaşı “menfaatçi” olan bir ülkenin, siyasetçisi farklı mı olur?
İşte..
İktidarı da, muhalefeti de oluşturanlar bu düşüncede olanlar arasından çıkıyor..
Ve anlıyorsunuz ki..
Siyasetçilerin yaptığı kavganın “devlete-millete hizmet”le çok fazla bir ilgisi yokmuş..
…
Bunu aşmadığımız sürece..
Takım tutar gibi parti tuttuğumuz sürece..
Kimi seçtiğimizi bilmediğimiz sürece..
Şikayet etmeyeceğiz..
Verilene razı olup oturacağız..
Düşünün biraz..