Türkiye ile Suriye arasında uzun süredir donuk seyreden ilişkilerde dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Türkiye’nin tek uydu operatörü olan TÜRKSAT’tan bir heyet, 31 Mayıs Cuma günü Suriye’nin başkenti Şam’a giderek bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyetin başında TÜRKSAT Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay bulunuyordu.
Bu ziyaret, Şam’da bir gün önce imzalanan 7 milyar dolarlık dev enerji anlaşmasının hemen ardından geldi. ABD, Türkiye ve Katar’ın birlikte imza attığı bu enerji projesi, hem Suriye’nin altyapısının yeniden inşası açısından hem de bölgesel iş birliklerinin şekillenmesi bakımından oldukça önemli görülüyor.
TÜRKSAT Ziyareti Neyi Hedefliyor?
TÜRKSAT heyeti Şam’da, geçici Suriye hükümetinde görev yapan bazı bakanlarla bir araya geldi. Görüşmelerde özellikle üç temel konu öne çıktı:
Uydu haberleşme sistemleri,
Afet anlarında iletişim altyapısının güçlendirilmesi,
Kamu hizmetlerinin dijitalleşmesi.
Heyet, İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Abdüsselam Heykel, Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa ve Afet Bakan Yardımcısı Hüsam Hellak ile ayrı ayrı toplantılar gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde her iki taraf da mevcut durumun analizini yaparken, geleceğe dönük somut iş birliği alanlarını değerlendirdi.
TÜRKSAT, görüşmeler sonrasında yaptığı sosyal medya paylaşımında “Şam’da gerçekleştirilen temaslarda uydu haberleşmesi, afet iletişimi ve kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü konularında Suriye Hükümeti ile iş birliği olanakları değerlendirildi” ifadelerini kullandı.
Taraflar, önümüzdeki dönemde bu başlıklar altında teknik düzeyde çalışmaları sürdürme konusunda karşılıklı niyet beyan etti. Yani yalnızca iyi niyetle sınırlı kalınmayacak, somut projeler de gündeme gelebilecek.
Ziyaretin Kadrosu da Dikkat Çekici
Genel Müdür Atalay’a bu ziyarette, Uydu Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Selman Demirel ve e-Devlet Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Orhan Koca da eşlik etti. Bu da görüşmelerin sadece uydu haberleşmesini değil, dijital kamu hizmetlerini de kapsadığını gösteriyor.
Özellikle afet iletişimi ve dijital altyapının geliştirilmesi, Suriye gibi savaşın yıkıcı etkilerini hâlâ taşıyan bir ülke için hayati önemde. Türkiye ise bu alanlarda bölgesel ölçekte ciddi tecrübelere sahip.
Enerji Anlaşması: Bölgesel Dengeleri Değiştirecek Bir Hamle
TÜRKSAT’ın Şam’daki temaslarının hemen öncesinde, ABD, Türkiye ve Katar arasında Suriye’nin elektrik altyapısını ayağa kaldırmaya yönelik devasa bir enerji anlaşması imzalandı. Toplam değeri 7 milyar doları bulan bu projeyle birlikte Suriye’de toplam 5 bin megavatlık bir üretim kapasitesi hedefleniyor.
Proje kapsamında:
4 bin megavat kapasiteli dört adet kombine çevrim gaz türbini,
1.000 megavat kapasiteli bir güneş enerjisi santrali inşa edilecek.
Yatırımın öncülüğünü Katar’dan UCC Concession Investments üstlenirken, ABD’den Power International USA ve Türkiye’den Kalyon GES Enerji Yatırımları ile Cengiz Enerji konsorsiyumun diğer üyeleri olarak projede yer alacak.
Bu adım, sadece enerji altyapısının canlandırılması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda savaş sonrası Suriye’nin yeniden inşasında uluslararası ortaklığın da başlangıcı niteliğinde.
ABD’nin Tutumu Değişiyor mu?
Bu gelişmelerle birlikte, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaklaşımında da belirgin bir yumuşama göze çarpıyor. Trump yönetimi, Suriye’ye uzun yıllardır uygulanan yaptırımların bir kısmını geri çekmeye başladı. Bu dönüşümde Suudi Arabistan ve Türkiye’nin etkili olduğu anlaşılıyor.
En dikkat çekici gelişmelerden biri ise, Trump’ın kısa süre önce Riyad’da Suriye geçici hükümet lideri Ahmad eş-Şara ile gerçekleştirdiği sürpriz görüşme oldu. Bu buluşma, ABD’nin geçmişte radikal unsurlarla ilişkilendirdiği yeni Suriye yönetimine yönelik daha açık bir politika geliştirmeye başladığının sinyali olarak yorumlanıyor.
TÜRKSAT’ın Şam ziyareti, yalnızca teknik düzeyde bir iş birliği arayışı değil; aynı zamanda diplomatik alanda yeni bir başlangıcın da habercisi olabilir. Türkiye ile Suriye arasında doğrudan siyasi temasların zor olduğu bir dönemde, iletişim, enerji ve dijitalleşme gibi konular üzerinden ilişkiler adım adım yeniden inşa ediliyor.
Önümüzdeki dönemde bu tür teknik temaslar artırılırsa, iki ülke arasında başta altyapı ve dijital hizmetler olmak üzere çeşitli alanlarda ortak projeler hayata geçebilir. Bu da Türkiye'nin Suriye’de hem siyasi hem ekonomik olarak daha aktif bir rol üstlenmesinin yolunu açabilir.
Kaynak: Euronews
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist
-Yazar
zozcivan@hotmail.com