Ucube yapılar ve kültür sanat

Abone Ol

Türkiye’nin de misafir odası.
Bu iki özelliği nedeniyle yılda 11 milyona yakın yabancı, 5 milyon da yerli turist ziyaret için Antalya’ya geliyor.
Gelen misafirlerimize deniz, kum ve güneşten farklı aktiviteler de sunmalıyız.
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde bu yönde ciddi adımlar atıldı.
Altın Portakal Film Festivali’ne uluslararası boyut kazandırıldı.
Piyano Festivali de aynı şekilde.
Piyano Festivali için dünyaca ünlü piyanistler Antalya’ya geldi. Kentimizi ziyarete gelen yabancı konuklar bu fırsatı iyi değerlendirdi. Haliyle tatil yapmanın yanı sıra sanat ve kültürel aktiviteleri izleme şansı buldu. Bu da bizim sanata ve kültüre daha fazla zaman ve mekan ayırmamız gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı.
Peki, bu nasıl olacak?
Antalya’da Antalya Kültür Merkezi, Haşim İşcan, Erdem Bayazıt gibi kültür merkezleri mevcut. Ancak kışın bir milyon, yazın ise iki milyona ulaşan nüfusuyla Antalya’ya yeterli gelmiyor. Bu nedenle yeni kültür merkezleri yapmalıyız. Bunun için iki önemli yerimiz var. Biri ATSO eski binası, diğeri ise Özel İdare eski binası. İki bina da kentin göbeğinde bomboş duruyor. İki ucube yapı gibi.
ATSO meclisi, daha önce Gazi Bulvarı üzerindeki eski hizmet binasını kültür ve sanat müzesi yapmayı kararlaştırmıştı. Ancak üzerinden bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen işler ağır aksak yürüyor. Gerçi binanın yıkım için ihaleye çıktığını biliyoruz. Ancak yine de çalışmaların yavaş yürüdüğü bir gerçek. Yıkım için düğmeye basan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak başta olmak üzere yönetim kurulu üyelerine daha hızlı yol almaları için büyük görev düşüyor.
Aynı durum İl Özel eski binası için de geçerli.
Yıllardır boş olan ve “Yıkılacak mı yoksa güçlendirilecek mi?” söylemleriyle kamuoyunu meşgul eden bina için artık karar verme zamanı geldi. Bir an önce yıkılıp oraya da Antalya’ya yakışır, çağdaş ve modern bir yapının inşa edilmesi gerekir. Bu konuda valilik ve ilgili belediye tıpkı ATSO yönetimi gibi elini çabuk tutmalı. Zira her gecikme Antalya’nın hanesine eksi puan olarak yazılıyor.
Dile getirdiğim iki binanın yıkılıp yerine kültür ve sanata yönelik çalışmaların yapılması Antalya’nın büyük bir eksikliğini giderecektir. Antalya’nın buna şiddetle ihtiyacı vardı. Gelecek için atılacak iyi bir adım olacaktır.
Sözünü ettiğim kültür ve sanat merkezlerinin hizmete girmesi kenti tıpkı bir Paris gibi, Londra gibi, Viyana gibi vitrine çıkaracaktır. Avrupa başkentlerine baktığımızda turistik ve tarihi yerlerin dışında kültür ve sanata da çok rağbet olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla dünyanın en güzel yeri olarak gösterilen Antalya’nın en az sözünü ettiğim başkentler kadar buna ihtiyacı vardır.