Uçak fobisinin, bir kişinin uçakla seyahat etmekten aşırı derecede korkması veya kaygı duyması durumu olarak ifade edildiğini belirten Klinik Psikolog Nükte Balcı, bu fobiyle ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Balcı, uçak fobisinin genellikle uçuş sırasında meydana gelebilecek herhangi bir tehlike veya kaza olasılığı hakkında aşırı endişe duymaya yol açtığını söyleyerek şöyle konuştu: “Uçak fobisi yaşayan kişiler, uçakla seyahat etmekten kaçınma davranışı sergiler veya uçuş öncesi ve sırasında şiddetli stres, panik atak, terleme, kalp çarpıntısı gibi fiziksel ve duygusal belirtiler yaşayabilirler. Uçak fobisinin altında yatan birçok farklı neden olabilir. Daha önce yaşanan korkutucu bir deneyimden kaynaklı olabilir. Örneğin uçuş sırasında ciddi bir türbülans yaşanmış ya da uçakla ilgili tehlikeli bir durum görülmüşse bu deneyim kişi üzerinde kalıcı bir korku bırakabilir. Kişi, uçuş esnasında kontrol hissini kaybedeceğini düşünüp kaygılanabilir. Aynı zamanda uçak kazalarının medyada geniş yer kaplamasından dolayı bazı insanlarda kazaya uğrama korkusu yaratabilir. Uçak fobisi, genetik faktörlerle de ilişkilendirilebilir. Ailede başka kişilerde fobi ve kaygı bozuklukları varsa kişide bu korkuları geliştirme olasılığı oldukça yüksektir. Uçak fobisi, genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi tedavi yöntemleriyle yönetilebilir. Fobinin altında yatan temel nedenleri anlamak, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar. Uçak fobisi hem bilinçaltı korkulardan hem de öğrenilmiş bir tepki olarak gelişebilir. Her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabileceğinden, bu iki faktör de bir arada rol oynayabilir.”
‘Belirsizlik kaygıyı tetikleyebilir’
Uçakta, özellikle kalkış, iniş ve türbülans gibi anlarda vücutta bazı fiziksel duyumlar oluştuğuna dikkat çeken Nükte Balcı, örnekler üzerinden şöyle devam etti:“Örneğin, yüksek hızda kalkış sırasında midenin boşalması, ani yön değişiklikleri ve hava türbülansı, vücutta korku ve kaygı yaratacak fiziksel tepkilere yol açabilir. Bu fiziksel duyumlar, kişi tarafından panik ya da güvensizlik olarak algılanabilir. Bu tür bir deneyim, kişinin zihninde bir bağlantı kurarak, uçakta her zaman panik yaşama korkusunu besleyebilir. Bazı kişiler, genel bir anksiyete bozukluğu veya fobik eğilimler nedeniyle herhangi bir yeni deneyim ya da alışılmadık durum karşısında korku geliştirir. Bu tür kişiler, genellikle gelecekteki olasılıkları aşırı şekilde düşünme ve her şeyi en kötü senaryo üzerinden değerlendirme eğilimindedir. Uçakla seyahat de, kontrolsüzlük ve belirsizlik ile ilgili düşüncelerle birleşerek kaygıyı tetikleyebilir. Uçakla seyahat etmek, bazı insanlar için kapalı alanda hapsolmuşluk hissi yaratabilir. Uçak, sınırlı bir alan sunar ve uçağın içinde, kişi yalnızca sınırlı bir hareket özgürlüğüne sahiptir. Eğer bir kişi zaten klostrofobi gibi bir korkuya sahipse, uçak fobisi bunun bir yansıması olabilir.”
Anksiyete ile ilişkilendirilebilir
Bazen uçuş korkusunun sosyal bir modelleme veya toplumsal etkilerle de şekillenebildiğini belirten Balcı,“Eğer kişinin çevresindeki insanlar uçak korkusu yaşıyorsa, bu korku bir şekilde bireye aktarılabilir. Ayrıca, bir kişinin toplumsal baskılar altında yaşadığı stres, uçakla seyahat etmek gibi stresli durumları daha zor hale getirebilir. Uçak fobisi genel anksiyete bozukluğu veya panik bozukluk gibi diğer anksiyete bozukluklarıyla ilişkilendirilebilir. Uçak fobisinin anksiyete bozukluğu ile benzer özellikleri vardır. Kişi uçak fobisinde de anksiyete yaşarken de aşırı korku ve kaygı, terleme, çarpıntı baş dönmesi,mide bulantısı,nefes darlığı gibi durumlar yaşayabilir. Uçuş sırasında titreme ve çarpıntı gibi anksiyete semptomları, doğru tekniklerle kontrol altına alınabilir. Derin nefes alma, gevşeme egzersizleri, dikkat dağıtma, bilişsel yeniden yapılandırma ve rehberli görselleştirme gibi yöntemler, kaygıyı hafifletebilir ve uçuşunuzu daha rahat bir deneyim haline getirebilir. Eğer uçuş fobiniz şiddetliyse, profesyonel destek almak da önemli bir adımdır” diye konuştu.
Fobiyle başa çıkma stratejileri
Bu fobinin günlük yaşantıyı engelleyen bir hal aldığı düşünüldüğünde kişinin fiziksel ve duygusal semptomları şiddetli hale geldiğinde veya sürekli kaçınma davranışları sergilemesi durumunda profesyonel destek almanın en iyi çözüm olacağını vurgulayan Balcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca, uçuş korkusu ve kaygıyı kendi başınıza yönetmekte zorlanıyorsanız, bir terapist veya psikolog, size kişiye özel başa çıkma stratejileri geliştirebilir. Uçuş fobisi tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT), maruz kalma terapisi, gevşeme teknikleri ve hipnoterapi gibi yaklaşımlar etkili olabilir. Bu terapi yöntemleri, korkuyu yönetmeye ve uçuştan kaynaklanan kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Her bireyin deneyimi farklı olduğu için, terapi süreci kişiye özel olarak planlanmalıdır. Sanal gerçeklik terapisi (SGT), fobilerle başa çıkmak için oldukça yenilikçi ve etkili bir yöntemdir. Uçak fobisi tedavisinde, sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanılarak, kişi uçakla seyahat ederken karşılaşabileceği durumlarla sanal bir ortamda maruz bırakılır. Bu terapi türü, maruz kalma terapisine dayalı bir yaklaşımı sanal bir dünyada gerçekleştirir. Sanal gerçeklik kullanılarak uçak içi ortamlar, uçuş sesleri ve hareketler gibi gerçekçi deneyimler yaratılır. Kişi, sanal ortamda uçuşa hazırlanabilir, uçağa binebilir ve uçuş sırasında yaşadığı kaygıları yönetmeye çalışabilir. Kişi, uçuş sırasında kaygıyı nasıl yöneteceğini öğrenirken, sanal ortamda adım adım uçuşa alışır. Bu, uçuş korkusunun kademeli olarak azalmasına yardımcı olabilir.”
‘İlaç yöntemi uzun vadeli çözüm sağlamaz’
“Sistematik duyarsızlaştırma (SD), özellikle anksiyete ve fobi tedavisinde kullanılan bir teknik olup, kişiye kademeli olarak korktuğu duruma maruz kalmayı sağlar. Bu yöntem, kişinin korkusunu yenmek için duygusal ve zihinsel olarak yavaşça desensitize (duyarsızlaştırmak) edilmesine dayanır. Uçak fobisi gibi spesifik fobilerde, sistematik duyarsızlaştırma etkili bir şekilde kullanılabilir. Sistematik duyarsızlaştırma, genellikle bir terapist tarafından yapılan rehberlik ile uygulanır. Uçuş öncesinde kaygıyı azaltmak için ilaç kullanımı, genellikle geçici bir çözüm olarak önerilen bir yöntemdir, ancak her durumda ve her birey için uygun olmayabilir. İlaç kullanımı, kişinin uçuş korkusunu yönetmeye yardımcı olabilir, ancak bu durumun uzun vadeli çözüm sağlamaz.Uçuş öncesinde kaygıyı azaltmak için ilaç dışında kullanabileceğiniz bazı alternatif yöntemler şunlardır:Derin nefes alma egzersizleri: Kaygıyı azaltmanın etkili bir yolu, nefes egzersizleriyle vücudu sakinleştirmektir.Meditasyon ve farkındalık: Meditasyon veya mindfulness uygulamaları, kaygıyı azaltmaya ve kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.Gevşeme teknikleri: Kas gevşetme teknikleri veya görselleştirme, uçuş öncesindeki kaygıyı hafifletebilir.Uçak fobisine etki sağlayacak bir diğer yöntem ise hipnoterapidir. Uçak fobisi gibi kaygı ve fobilerin tedavisinde etkili bir yöntem olabilir. Hipnoterapi, kişinin bilinçaltına erişim sağlayarak, korkularının ve anksiyetelerinin kökenine inmeye ve bu duyguları değiştirmeye yönelik bir terapi türüdür. Uçak fobisi gibi spesifik fobilerde, hipnoterapi, kişilerin kaygılarını yönetmelerine ve uçuşla ilgili olumsuz düşüncelerini değiştirmelerine yardımcı olabilir. Fakat hipnoterapi herkes için aynı düzeyde etkili olmayabilir.”
ARZU YAVUZ