Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medyadan birbirlerine girdiler. Uysal'dan haddini aşan ve psikolojide travmaya neden olduğu açık olan aynı zamanda toplumsal ahlak yapısını sorgulatan bir açıklama geldi. Uysal'ın bu sözleri hemen 6'lı masanın tepkisini çekti.
Ne söylemişti?
DP Genel Başkanı Uysal: "Hakaret, tahrik ve iftirayı meslek edinmiş, neye ve kime hizmet ettiği malum Ümit Özdağ tarafından zaman zaman Demokrat Parti ve şahsıma kasıtlı saldırılarına karşı kastımı aşan çok yanlış bir örnek üzerinden cevap verdiğimden kamuoyuna üzgün olduğumu ve özrümü beyan ediyorum" ifadesini kullanmıştı.
Süreç nasıl başlamıştı?
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'ın, 6'lı masanın ortak açıklaması sonrasında mutabakat metnine yönelik, "Sizi tarikat ve cemaatleri, devletten çıkaracağız demekten alıkoyan şey nedir? Said-i Nursi denilen adamın müritlerinden biri olan Demokrat Parti Başkanı Gültekin Uysal mı? Türkçe olimpiyatlarından boy gösterip, cemaatlerin devlete el koymasına göz yuman, işbirliği yapan diğer ortaklarınız Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu mu? Çıkın Türkiye'yi ne kadar sevdiğinizi açıklayın!" sözlerine DP Genel Başkanından yanıt gelmişti.
Gültekin Uysal'ın, "Şeref Yoksunu Ümit Özdağ'a Cevabımdır!" başlığıyla twitterdan verdiği yanıt şöyleydi: "Çocukluğunda tecavüze uğramış çocuk psikolojisi ile bir ömür boyu alnından, aklından ve ruhundan silemeyeceğin 'bir darbecinin çocuğu olma' travması ve insiyakla zaman zaman Demokrat Parti ve şahsıma iftiralar atıyorsun. Şimdi sana anladığın dille cevap veriyorum; şerefli insanlar iftira atmaz! Yoklukla malul iftiranı sana yedireceğim."
3 saatte her şey değişti!
Kamuoyu önünde kullandığı üslup ve yakışık karşılanmayan bu sözlerden sonra ciddi bir tepki ile karşılaşan Uysal, hem kamuoyundan hem de Özdağ'dan özür diledi. Özrü sırasında ise yine ithamlarına devam ederek şu sözleri kullandı: "Hakaret, tahrik ve iftirayı meslek edinmiş, neye ve kime hizmet ettiği malum Ümit Özdağ tarafından zaman zaman Demokrat Parti ve şahsıma kasıtlı saldırılarına karşı kastımı aşan çok yanlış bir örnek üzerinden cevap verdiğimden kamuoyuna üzgün olduğumu ve özrümü beyan ediyorum."
ÇOCUK TECAVÜZLERİ VE TRAVMALAR SİYASET ÜSTÜDÜR!
Çocukluğunda tacize ve tecavüze uğrayan çocukların hakkını korumayı taahhüt ederek gelmek istediğiniz yolda üslup bu olmamalıydı. Bakın Türkiye'nin temel sorunu her sorunu kendimizin kabul edip haddimizi aşarak cevap verme eğilimlerimizdir. Dün geceden bu yana bu travmayı yaşamış olan insanların kamuoyu önünde böyle bir üslup ile karşı karşıya kaldığını düşünecek olursa "travmalar yeniden dirilir" ek olarak ise bunu açıklamaya korkan, bu üslup dolayısıyla baskı altında kalacağını düşünerek hareket edip, intihar eğilimi gösterebilecek onlarca insan çıkabilir karşımıza.
Siz topluma hizmet eden ve toplumun acılarını sarmak için var olan siyasetçilersiniz. Travmaları yeniden yaşatacak ve bu sebeple önünü açacak kişiler değilsiniz.
Bir Psikolog olarak diyebileceğim son şey şu olacaktır: "Travmalar, köstekle var; destekle yok olur!"