Türkiye Yol- İş Sendikası Antalya 1 No’lu Şube Başkanı Cemil Ünal, Yönetim, denetim ve disiplin kurulu, baş temsilci ve temsilcileri ile toplanarak taşeron, örgütlenme ve asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çalışma hayatını birebir ilgilendiren taşeronlaşma, 696 sayılı KHK mağdurları, emeklilikte yaşa takılanlar, 3600 gösterge mağdurları, kıdem tazminatı, esnek çalışma, istihdam büroları gibi çalışmaların gündemden düşmediğini hatırlatan Ünal, “Bu konularda siyasi iktidar tarafından olumlu bir adım atılmamaktadır. Bu konulara ilaveten ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran sebebiyle her zaman olduğu gibi siyasi iktidar faturayı çalışan bordro mahkûmlarına kesmeyi planlanmaktadır. Açıklanan ekonomik reformlar, çalışanlara değil, işverenlere endekslidir. Bu konuda Türkiye İşçi Konfederasyonu TÜRK-İŞ tarafından tertiplenen 81 ilde aynı zamanda basın açıklamaları, tüm işyerlerimizde yapılarak vergi adaletsizliği konusunda tepkilerimizi koyduk, tüm çalışanlarımızdan imzalı dilekçeler aldık ve toplanan dilekçeleri, TBMM’deki komisyonlara verilmek üzere genel merkezimize gönderdik” dedi.
‘Yaraya merhem olmuyor’
Ekonomik sıkıntılara değinen Ünal, “Ülkemizde ekonomik sıkıntılar her geçen gün artarken ve bu sıkıntılar her daim yoksulluk sınırı ve açlık sınırında bulunan çalışanlarımızı etkilerken, kamu kurumlarındaki hileli ihaleler aynen devam etmektedir. Taşeronlaşmaya artık son verilmelidir. İhale sistemlerinin şeklini değiştirmek, içeriğini değiştirmek çalışanlarımızı değil, firmaları mutlu etmekte, zengini daha da zengin etmektir. Bu şekilde kamu kurumları zaafa uğratılmakta, ekonomik sıkıntılara ve yaptırımlara maruz kalınmaktadır. Son günlerde açıklanan ekonomik programlar çalışanlarımız için değildir. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in 2019 yılı Ekim ayı araştırmaları sonucunda dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 58 TL, yoksulluk sınırı 6 bin 705 TL, evli olmayan tek kişinin yaşam maliyeti ise 2 bin 526 TL. Bu durumda asgari ücretin 2 bin 20 TL olması, alım gücünün giderek düşmesi, açıklanan ekonomik programların yaraya merhem olmadığının göstergesidir” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
Çalışma hayatını birebir ilgilendiren taşeronlaşma, 696 sayılı KHK mağdurları, emeklilikte yaşa takılanlar, 3600 gösterge mağdurları, kıdem tazminatı, esnek çalışma, istihdam büroları gibi çalışmaların gündemden düşmediğini hatırlatan Ünal, “Bu konularda siyasi iktidar tarafından olumlu bir adım atılmamaktadır. Bu konulara ilaveten ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran sebebiyle her zaman olduğu gibi siyasi iktidar faturayı çalışan bordro mahkûmlarına kesmeyi planlanmaktadır. Açıklanan ekonomik reformlar, çalışanlara değil, işverenlere endekslidir. Bu konuda Türkiye İşçi Konfederasyonu TÜRK-İŞ tarafından tertiplenen 81 ilde aynı zamanda basın açıklamaları, tüm işyerlerimizde yapılarak vergi adaletsizliği konusunda tepkilerimizi koyduk, tüm çalışanlarımızdan imzalı dilekçeler aldık ve toplanan dilekçeleri, TBMM’deki komisyonlara verilmek üzere genel merkezimize gönderdik” dedi.
‘Yaraya merhem olmuyor’
Ekonomik sıkıntılara değinen Ünal, “Ülkemizde ekonomik sıkıntılar her geçen gün artarken ve bu sıkıntılar her daim yoksulluk sınırı ve açlık sınırında bulunan çalışanlarımızı etkilerken, kamu kurumlarındaki hileli ihaleler aynen devam etmektedir. Taşeronlaşmaya artık son verilmelidir. İhale sistemlerinin şeklini değiştirmek, içeriğini değiştirmek çalışanlarımızı değil, firmaları mutlu etmekte, zengini daha da zengin etmektir. Bu şekilde kamu kurumları zaafa uğratılmakta, ekonomik sıkıntılara ve yaptırımlara maruz kalınmaktadır. Son günlerde açıklanan ekonomik programlar çalışanlarımız için değildir. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in 2019 yılı Ekim ayı araştırmaları sonucunda dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 58 TL, yoksulluk sınırı 6 bin 705 TL, evli olmayan tek kişinin yaşam maliyeti ise 2 bin 526 TL. Bu durumda asgari ücretin 2 bin 20 TL olması, alım gücünün giderek düşmesi, açıklanan ekonomik programların yaraya merhem olmadığının göstergesidir” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES