AK Parti Antalya milletvekili aday adayı Atay Uslu, arkadaşımız Esra Özkan’a verdiği röportajında “ilginç” bir noktaya değinmiş..
Demiş ki:
“Eskiden siyaset kavgaydı, dövüştü, darağacıydı, idamdı.. Artık şekil ve anlam değiştirdi..”
…
Evet, şükür darağacı ve idam yok..
Ama, Türkiye’de siyasetin şekli de anlamı da hala değişmedi..
Sadece bazı baş aktörler ve figüranlar değişiyor, o kadar..
“Kavga ve dövüş” ise “aynen” devam ediyor..
Üstelik..
Siyasi ve ekonomik rant kavgalarına vatandaş, giderek daha çok alet ediliyor..
Şu “iç güvenlik yasası” için TBMM’deki görüşmelerde yaşananlar, bunun en yakın örneği..
Birbirlerine nasıl baktıklarını, ağızlarından tükürük saçarak nasıl konuştuklarını, neredeyse birbirlerini nasıl boğazlayacak hale geldiklerini ibret ve içim yanarak izliyorum..
Bunu, 7 Haziran Genel Seçimleri için soyunan bütün aday adayları beyinlerine iyice kazısın bence..
Olur a, siyasete bir kalite getirebilmek, gerçekten kavgasız-dövüşsüz bir siyaset yapabilmek adına -belki- biraz kafa yorarlar..
…
Atay Uslu ve her partiden bütün aday adayları, Türkiye’de yapılan siyaseti iyi bir gözlemlesin bence..
Siyaseti, “tüküreceğin yüze gülümsemektir” diye niteleyenlerin önüne geçebilirler belki..
Umarım, bunu başarırlar..
………………………..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında “Süleyman Şah Operasyonu” ile ilgili çok çirkin ve nefret dolu bir konuşma yaptı..
Konuşmasında, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'i, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef aldı..
Dedi ki:
“Özel Paşa'nın Süleyman Şah'a nasıl yetiştiğini herkes görmüştür.. Madem Süleyman Şah Türk vatanının ayrılmış parçasıdır, kime sorarak vatandan vazgeçtiniz? Bunu tarihe nasıl anlatacaksınız, millete nasıl izah edeceksiniz? Harbiye'de vatan konusu işlenirken dersi mi kırdın, okuldan mı kaçtın?”
…
O operasyon kimilerine göre zafer, kimilerine göre hezimet..
Bu bir görüştür, siyasettir, farklı açılardan bakmaktır, seçmenini etkilemektir, bunu anlarım..
Siyasi kimliği olan Başbakan’ın ve Bakan’ların-milletvekillerinin, hatta Cumhurbaşkanı’nın bile yerden yere vurulmasını da anlarım..
Ama..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “siyasi kavga”ya alet edilmesini asla kabul edemem..
Tartışalım, hatta kavga bile edelim..
Ama, “dünyanın en iyi ordularından biri” olan askerimizi rencide etmeyelim, “siyasete malzeme” yapmayalım..
Türk Ordusu, hiç kimsenin dümen suyuna girip bir santim vatan toprağını bile feda etmez..
Türk Ordusu korkmaz, kaçmaz..
Silahlı Kuvvetleri’mize “ yabancılar kadar” saygı göstermezsek, geriye neyimiz kalır?
Nefret duygusu, gözlerinizi bu kadar da kör etmesin artık..
Biz kendi komutanlarımızı, “vatan toprağını bırakıp kaçan korkaklar” olarak damgalarsak, başkaları ne yapmaz?
…
Devlet Bahçeli eğer bunları bilmiyor ya da anlayamıyor ise..
MHP’nin başında bir saniye bile durmamalıdır..
Hiçbir MHP’li de Bahçeli’yi savunmamalıdır..
…
Atay Uslu ve her partiden bütün aday adayları, Türkiye’de yapılan siyaseti iyi bir gözlemlesin bence..
Siyasetin en önemli özelliğinin “ağızdan çıkanı kulağın duyması” olduğunun öğrenirler de..
Devlet Bahçeli gibi, “değerlerimizi değersizleştirmeye çalışan siyasetçilere” prim verilmesinin önüne geçerler belki..
Umarım bunu başarırlar..