Üst geçitler ve siyasi edep..
Başlığı, “Antalya başardı, biz beceremedik” şeklindeydi..
Haberde..
İstanbul ve Antalya’dan iki üst geçit görüntüsü veriliyordu..
Birinde yürüyen merdivenleriyle ultra modern bir görüntü varken, diğerinde insanlar merdivenleri tırmanarak üst geçide çıkıyordu..
…
Tahmin ettiğiniz gibi..
O modern üst geçit, Antalya’daydı..
Ve Mustafa Akaydın tarafından yaptırılan ve geçtiğimiz haftalarda hizmete açtığı Kepezüstü’ndeki üst geçitti..
Antalya’dan haberi yapan muhabir, (Antalya ve İstanbul’daki) üst geçitlerin görüntüleri eşliğinde vatandaşlarla konuşuyordu..
Vatandaşlar da üst geçidi yere-göğe koyamıyor, yapanlara (doğal olarak) teşekkür ediyorlardı..
…
Yaşadığım şehir adına, bu haber çok hoşuma gitti tabii..
Ancak..
Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın, önüne uzatılan mikrofona söyledikleriyle de şoka uğradım..
Akaydın, engelli vatandaşlara da kolaylık sağlayan böyle bir üst geçidi Antalya’ya kazandırdıkları için çok mutlu olduğunu söyledi..
Bunun gibi başka üst geçitler planladığını falan anlattı..
…
Söyledikleri doğruydu..
Ama..
Çok eksikti ve “siyasi edep”e de hiç uygun değildi..
Antalya “modern ve engellilere hitap eden” bir üst geçide yeni mi kavuşmuştu?
2004 ve 2008 arasında Menderes Türel, 7 tane “ultra modern üstgeçit” yapmadı mı?
Akaydın henüz 1 tane yaptı..
Ve bunu da sanki Antalya’ya ilk kez böyle bir üst geçit yapılıyormuş gibi gösterdi..
…
Uzatılan mikrofona şunu demesini beklerdim:
“Evet, elimden geldiği kadar, bir üst geçidin en iyisini, en modernini yapmaya çalıştım..
Gerekli gördüğüm yerlere başkalarını da yapacağım..
Ama, Antalya bunu yeni yapmıyor..
Benden önceki Başkan, bu tür üst geçitleri 6-7 yıl önce yaptı zaten..
Üstelik 7 tane yaptı, gelin onları da bir görelim..
Antalya’nın kalitesi daha iyi anlaşılsın..”
Demedi..
Diyemedi..
Koskoca akademisyen, kompleksini yenip “siyasi bir nezaket” gösteremedi..
Yapsaydı, gözümde oldukça büyürdü..
Ve..
Kendisiyle ilgili yazarken, bir kez daha düşünmek zorunda hissederdim kendimi..
Olmadı..
…
Haydi diyelim ki..
Akaydın rakip partiden birine böyle bir tavır sergilemek zorundaydı ve ona göre de konuştu..
Her şeye rağmen, bunu bir yere kadar anlarım..
Peki..
Haberi yapan muhabire, yayınlayan haber sorumlularına ne demeli?
Bu arkadaşlarımız ya Antalya’da yaşamıyor ve önceki yapılan üst geçitlerden bihaberler..
Ya da..
Mustafa Akaydın ve ekibi tarafından “iyi yönlendirilmişler”..
Gazetecilik açısından ikisi de kötü..
…
Ama..
Gerçekleri örtmek de değiştirmek de mümkün değil artık..
Gören göz, her şeyi görüyor..