Konu ASKF (Antalya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu) olunca kendimi ister istemez sorumlu hissediyorum..
Yaşları 25’in altında olanlar, “Hayırdır, nereden geliyor bu sorumluluk” diye düşünebilirler. 25’in üzerinde olanlar ise hayal meyal, 30 üzeri eh işte, 35 yukarısı sporcu ya da spor idarecileri hayda hayda bilirler Antalya ASKF konumumu..
Dedim ya, “En küçük bir sıkıntıda kendimi sorumlu hissediyorum” diye.,
Bir; ben diyeyim 8 yıl, siz deyin 10 yıl önce Antalya ASKF’nin lisans gelirlerinin amacına yönelik harcanmadığı gerekçesiyle genel merkez olaya müdahale edip, “Bundan böyle Antalya’daki lisans bedelleri konfederasyon hesabına yatırılıp, federasyonun maddi ihtiyacı olması halinde yazılı ve gerekçeli taleple kendilerine müracaat etmeleri şartı koyuldu.
Bu durum Türkiye’de bir ilk oldu. Ne anlama geldiğini buradan açıklamama gerek var mı?
İki; 3 amatör kulüp yöneticisi Antalya ASKF’nin gelir-gider takiplerinin düzenli olmadığı, ortada bir takım şeylerin döndüğü gerekçesiyle konfederasyona başvurdu. Bu gelişme üzerine daha soruşturma aşamasında olunduğunda, Antalya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı ve Yönetimi, şikayetçi Demirspor, Kunduspor ve Kartalspor kulüplerini ASKF üyeliğinden çıkarttı. Olay Antalya’daki amatör kulüpler arasında büyük yankı uyandırdı. Tepkiler yağdı, protestolar baş gösterdi. Kulüpler arası dayanışmalar neticesinde şimdi üç kulüp ASKF’nin hala üyesi..
Oysa ASKF’nin asli görevi kulüp dışlamak değil, tam aksine örgütlenme adı altında federasyonun üye sayısının nasıl arttırılacağının çarelerini arayıp bulmaktır..
Üç; “Ben bir aylık 5 bin TL kira vererek halı saha işletip, eleman çalıştırıp, para kazanırken, ASKF nasıl oluyor da hiçbir kira ücreti ödemediği koskoca halı sahadan zarar ettiklerini söylüyorlar” diyen sporcu ya da spor adamları dışlanmaya kalkıldı. Hesap soranlara, “Haddinizi bilin” uyarılarında bulunuldu, gözdağı verildi..
Dört; minik takım futbolcularının lisanslarının çıkartılması için hazırlanan evrakları vermeye giden Sanayisporlu yetkili önce sinkaflı hakarete maruz kaldı, sonra da tekme tokat dövüldü. Babasından yardım istedi, babasına da saldırıldı. Görüntüler mevcut..
Daha devam edelim mi?
Nedir bu ya?
Antalya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu İdari tesisleri, mafyanın konuşlanıp, karanlık insanların idare etmeye başladığı bir yer de, muhteremlerin astığı astık kestiği kestik mi ki?
Ne amaçlar ve hedeflerle 1999 yılında, “Ben de varım” diyerek ortaya çıkmış.,
Bugün, “ASKF’yi mafya mı yönetiyor” söylemlerini tavan yaptıran kişiyle 17 yıl önce aynı kulvarda yürüyerek görev başına geldikten 3 yıl sonra bazı yüzleri görmemle, “Bu zihniyetli bir yönetimde ben yokum demiştim.
Ne de isabetli bir karar vermişim!..
Minik takım sporcularının lisanslarını çıkartmak üzere Vali Alaaddin Yüksel Tesislerine giden Sanayispor yöneticilerine tekme tokat saldıran ASKF çalışanı olduğu söylenen bodyguardlara ne diye ihtiyaç duyulur ki?
Hem de bir spor tesisinde..
Metin başkan.,
17 yıl oldu. Kök saldığını sandığın o makam-mevki çürümeye yüz tutturmaya başladın. Bazı kulüplerin suskunluğunun asaletlerinden olduğunu zaman zaman aklından geçirsen iyi olur.. Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır ya, senin için o saatin yelkovanı emin ol geriye dönmeye başlayalı çok oldu haberin bile yok. Son küfürler, hakaretler, bodyguardlık saldırılar ise artık bardağı taşırdı.
Zaten sen o tür insanlara ihtiyaç duymaya başladıysan, benim hiç ama hiç, tek kelime etmeme bile gerek yok, zira her şey ortada.
Biliyorum bu satırları okuduktan sonra her eleştiride olduğu gibi şahsıma kızacak, Sanayispor yöneticilerine yaptığın hitapların aynısından bana da göstermelerde bulunacaksın. 17 yıl önce birlikte yola çıktığımız gün, “Bu iş bitti” demiştim sana hatırlarsan. Şimdi de biraz olsun onur ve gurur var ise, bu işi sen kendiliğinden bitir bence.
“Dost acı söyler” sözleriyle yazımı tamamlamak isterdim ancak, sen senin iyiliğini isteyenleri değil, sırtını sıvazlayıp, şahsına sürekli gaz verenleri dost sandığın için..
Bu yola birlikte çıktığın yoldaşın olarak son olayların ardından sadece utandığımı bilmeni isterim..
Senin umurundaysa tabi..