Taktık siyasete..
Taktık hırsıza, arsıza, hortuma, talana..
Öte yanda neler oluyor hiç umurunuzda değil..
Özellikle gençlerimiz..
Onlar ne yapıyor, bu gençlik ne istiyor, nereye gidiyor haberiniz var mı?
Adım gibi biliyorum ki, bu siyasetle uğraşanlardan hiç biri akıllarına bile getirmiyor..
…
Bir-iki “çarpıcı örnek” vereyim..
Belki “birilerinin” biraz dikkatini çekmiş olurum..
…
Antalya merkezde yer alan 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi..
Geçtiğimiz salı günü, “niye bakıyorsun” tartışmasıyla başlayan kavga, okul çıkışında savaşa dönüştü..
Anlatılanlara göre..
Ders saati içerisinde 11 ve 12. sınıf öğrencilerinden 2 kişi birbirine “Niye bakıyorsun” diye tartışır..
Tartışma büyür..
Ders saati sonrasında lisenin kapısında 50 kişilik bir grup toplanır..
Grubu nöbetçi öğretmenler dağıtır, ancak bir süre sonra okulun yanındaki sokakta yine toplanırlar..
Bu sırada bir de “karşı grup” oluşur..
Ve tartışma “satırlı-elektroşoklu-bıçaklı” kavgaya dönüşür..
…
Polis gelir, gruplar sokak aralarına kaçarak izlerini kaybettirir..
Burası önemli değil..
Lise öğrencilerinin “manzarası” önemli..
Amaç kavga çıkarmak olunca, “niye baktın” sadece bahane..
Henüz 15-18 yaşlarındalar..
Ama, “şiddet” ruhlarına kadar yansımış..
…
Bir başka örnek..
Lise öğrencisi bir genç bir kızımızla konuşuyorum..
Okulunun adını yazmayacağım..
Gazetede okuduğu bir haberle alay ediyordu..
Haberde, Türkiye’deki gençliğin yüzde 50’ye yakınının “madde bağımlısı” olduğu vurgulanıyormuş..
“Bu adamların hiçbir şeyden haberi yok, ne yüzde 50’si, en az yüzde 80’i madde bağımlısı” dedi..
Sözleri dikkatimi çekmişti..
Biraz daha konuşturmaya çalıştım..
Anlattıkları inanılmazdı..
“Benim okul dahil, Antalya’daki öğrenciler arasında madde kullanımı çok yaygın..
Hatta, okul tuvaletlerinde bile esrar içiliyor..
Haplar elden ele dolaşıyor..
Birçoğundan bazı öğretmenlerin de haberi var..
Yetkililer iyi bir araştırma ve soruşturma yapsa, her şey ortaya çıkar..”
…
Uyuşturucu tacirlerinin, bırakın liseleri ve üniversiteleri, artık ortaokul ve ilkokullara kadar uzandığını hepimiz biliyoruz..
…
Okul önlerinde alınan “güvenlik önlemleri” ile bu işin önüne geçilemeyeceğini de yine bu genç kızımız açık bir şekilde ifade etti..
Çünkü..
Faaliyet okulun dışından daha çok içinde yapılıyor imiş..
…
Dehşetle dinledim..
Ve bu “dehşeti” siyasetçilerimizin de hissetmesini istiyorum..
Durum çok vahim..
…
Bu “lise gençliği”nin durumu..
Bir de “üniversite gençliği”ne bakalım..
…
Üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmaya göre..
Büyük bir kesimi, hayatlarının geriye kalan kısmını yurtdışında geçirmeyi amaçlıyor..
Özel üniversitede öğrenim görenlerin yüzde 20'si..
Devlet üniversitesi öğrencilerinin de yüzde 18'i..
Türkiye'ye geri dönmek istemiyor..
…
Daha 16’sına bile gelmeden “gece hayatı”nın müdavimi olmuş genç kızlarımız..
Madde bağımlısı bir “orta öğrenim” gençliği..
Türkiye’de yaşamak istemeyen bir “yüksek öğrenim” gençliği..
…
Bunlar bizim geleceğimiz..
Ey siyasetçiler..
Etkili-yetkili yöneticiler..
Büyük büyük(!) aydınlar..
Bizi gelecekte neyin beklediğini anlayabiliyor musunuz?
Peki, siz neyi bekliyorsunuz?