Sağlık

Uzmanından mutfaktaki kimyasal tehlikelere karşı öneriler

Kimyasal maddelerin, besinlerin bulunduğu ortamdan uzak tutulması gerektiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cevher Akarsu, “Kostik madde yaralanmaları günümüzde görülebilen bir problem olarak biliniyor. Kimyasal maddelerin özellikle mutfak gibi besinlerin bulunduğu ortamdan uzak tutulması gerekiyor” dedi

Abone Ol

Mutfaklarda pet şişe içine konularak muhafaza edilen ve genellikle temizlik amaçlı kullanılan kimyasal maddeler, bir anlık dikkatsizlikle insan sağlığına zarar veren bir hale gelebiliyor. Medicana Ataköy Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cevher Akarsu, yanlışlıkla içilebilecek kimyasal maddelerin birçok organ hasarına neden olabileceğine değinerek, “Kimyasalların yutulması farklı mekanizmalarla doku hasarına neden olur. Bu yaralanmalara Kostik yaralanama adı verilmektedir. Kimyasalların yutulması özellikle yemek borusunda ve midede ciddi yaralanmalara neden olur. kimyasal maddelerin yutulmasından kaynaklanan yemek borusu ve mide hasarının şiddeti ve kapsamı, yutulan maddenin aşındırıcı özelliklerine, kimyasal ajanın miktarına, konsantrasyonuna ve fiziksel formuna (katı veya sıvı) ve mukoza ile temas süresine bağlıdır” ifadelerini kullandı.

‘İLK 24 SAATTE ENDOSKOPİ YAPILMALI’

Kimyasal madde alımından sonra göğüs ağrısı, karın ağrısı, yutma güçlüğü, sırt ağrısı ve aşırı tükürük salgısı gibi bulguların ortaya çıkabileceğini söyleyen Prof. Dr. Akarsu, “Şiddetli durumlarda yemek borusu ve soluk borusunda delinmenin yanı sıra, mide ve ince bağırsaklarda kanama oluşabilir ve hayati tehlike meydana gelebilir. Kostik yaralanma olan kişilerde ilk yapılması gereken hastanın hastaneye yatırılması ve yaralanmanın şiddetini belirlemektir. Hastanın olayı anlatması, ne içtiğinin belirlenmesi ve içtiği miktarın tespiti çok önemlidir. Sonrasında ilk yapılması gereken Tomografidir. Tomografi yaralanmanın şiddetini belirleyebilir. Eğer bilgisayarlı tomografide organ delinmesi bulgusu varsa hastaya cerrahi tedavi gerekebilir. Tomografide delinme bulgusu yoksa ilk 24 saat içinde endoskopi yapılmalıdır. Endoskopi yaralanmanın şiddetini göstermede çok etkin bir yöntemdir” diye konuştu.

‘ERKEN MÜDAHALE ÖNEM TAŞIYOR’

“Hastalar yaralanma şiddeti belirlendikten sonraki en önemli şey hastanın mümkünse ağızdan, değilse damar yolu ile serumlarla beslenmesi, sıvı ve elektrolit desteğinin sağlanmasıdır” diyen Prof. Dr. Akarsu, “Erken müdahale ve iyi bir bakımla bu hastalar kurtarılabilir. Erken dönem atlatıldıktan sonra bu hastalarda en önemli sorun yemek borusunda darlıkların oluşumudur. Yine erken dönemde kanama atakları ve yemek borusu ile solunum borusu arasında fistüller arasında oluşabilir. Kostik yaralanmalardan sonra yemek borusu kanserleri uzun yıllar sonra meydana gelebilir. Bu nedenle bu hastaların sürekli takip altına alınması ve düzenli aralıklarla endoskopi ile kontrol edilmesi gerekir” dedi.

‘HEMEN HASTANEYE BAŞVURULMALIDIR’

Kimyasal temizlik maddelerinin mutfak gibi gıdalarla temas etmesi mümkün olan yerlerden uzak tutulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Akarsu, “Özellikle de su şişesi gibi şişelerin içerisine, yani bir başka insanın bilmeden kullanma ihtimalinin olduğu yerlere, insanların gıda algılayabileceği şişelerin içerisine bu maddelerin asla konulmaması gerekiyor. Eğer fark etmeden içildiyse ya da ağızla temas varsa hemen hastaneye bu kişiyi götürmek önemlidir. Tabii ki bir durumlara gerek kalmayacak şekilde bizim yaşadığımız ortamı güvenli hale getirmek en doğru olanıdır. Bu tür durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.