Vali ne demek istedi..

Abone Ol

“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali “ince” mesajlar verdi..
Liman’dan Havalimanı’na yakıt borusu döşemek gibi bir projeden söz etti..
Turizmle ve tarımla ilgili önemli saptamalarda bulundu..
Ama..
Konuşmasının içinden, neredeyse iğneyle kazıyıp aldığım bir cümlesi var ki..
Antalya’da yaşayan herkesin kulağına küpe olmalı..
Neydi o cümle?
“Kentin sakini değil, sahibi olalım..”

Turizm de, tarım da, sanayi de, yerel yönetimlerin çalışmaları da eğrisiyle-doğrusuyla bir şekilde yürür..
Ancak..
O kentte yaşayanlar..
O kentte çalışanlar..
O kentte okuyanlar..
O kentte iş yapanlar..
Kentlerine sahip çıkmazlar ise..
“En iyi hizmetler veriliyor” gibi görünse de, yaşamları işkence haline gelir..
Tıpkı “bugünlerde yaşanılanlar” gibi..


Bir kentte “birlikte yaşama”nın bir anlamı da, o kentteki yaşamı, soluduğumuz havayı, edinilen kültürü birlikte paylaşmaktır..
Hatta yaşamaktır..
Buna kent yönetimini de dahil edebiliriz..
Bu yaklaşım..
O kentte yapılanlardan, orada yaşayanları da sorumlu tutar belli ölçülerde..
Bilinir ki..
Kentler ürettikleri kültürleri ve değerleri ile yaşar..
Ulusal, yerel bu kültürün kentteki ögeleri onarılamaz, korunamaz, geleceğe miras olarak aktarılamaz ise..
O kent bir süre sonra tanınamaz hale gelir, getirilir..
O kentte yaşayanlar..
Kendi seçtikleri yerel yönetimler ile birlikte kenti ve orada yaşayan kültürel değerlerin koruyuculuğunu yapmalıdır..
Ama..
“Kültür”ü sadece “eğlence” olarak görmenin ve göstermenin, buna göre de hareket etmenin “kente sahip çıkmak”la uzaktan yakından ilgisi yoktur..
Bunu da aklınızdan çıkarmamalısınız..

Sadece edinilen kültüre sahip çıkmak, “kente sahip çıkmak” değildir elbet..
Vali Bey’e iyi kulak verin..
Yerel yönetimlerin yaptıkları ya da yapmadıkları uygulamalara “olumlu ya da olumsuz” bir tepki vermek gerekir..
Sadece kültürü değil..
Çok uzun yılların ötesi düşünülerek yapılacak işleri paylaşmak ve geleceğe taşımak gerekir..
En azından..
“Geleceğe taşınacak projeler”le öne çıkacak yöneticileri seçmek gerekir..
Siyasi davranmak..
Takım tutar gibi parti tutmak..
Tuttuğu partinin yanlışlarını görmemek..
Konuşulması gereken yerde susmak..
Kentten kazanıp, kazandığı yere gerekeni vermemek..
Sizi sadece “kentin sakini” yapar..
Ama, asla “sahibi” olamazsınız..
Öyle durumlarda da..
Kent sahipsiz kalır..
Ve..
Birileri canının istediği gibi at koşturur, siz de seyretmekle yetinirsiniz..
Bunun acısını da siz çekersiniz..
Çekiyorsunuz da..

Bence..
İşte Vali Bey bunu demek istedi..
Hala..
Aynı şekilde olmaya devam edecek misiniz?