Yurtlarda büyümüş
Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde Kazım Özalp Caddesi havuz başında ve Müsellim Camisinin avlusunda yaşayan 44 yaşındaki Ümit Öztekin isimli vatandaş "Ben veremim. Verem hastası oldum. Bana yardım edin. Devlet bana sahip çıksın" diyerek yetkililere seslendi. Kendi beyanına göre Elazığlı olduğunu, yetiştirme yurdunda büyüdüğünü, sokakta yaşadığını, bir süre önce Ankara'dan Antalya'ya geldiğini, daha önce verem tedavisi gördüğünü ancak iyileşmediğini ve verem hastası olduğunu öne süren vatandaşa esnaf sahip çıktı.
Devlete seslendi
Hava yoluyla bulaşan bir akciğer hastalığı olan bulaşıcı hastalık kapsamındaki veremin (tüberküloz) pençesine düştüğünü öne süren vatandaşın çevredekiler tarafından çekilen görüntülerinde ise sol el ve ayağında şişlikler olduğu, yetersiz beslenmeden aşırı kilo kaybettiği ve sesinin çok kısık olduğu, konuşmakta zorlandığı göze çarptı. Bulaşıcı hastalık olan veremle ilgili bilgi sahibi olmayan bir kısım esnafın ise vatandaşın koluna girerek yardım ettiği öğrenildi. Esnaf; vatandaşa sahip çıkılması için Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıtasını aradı. Zabıta yetkilileri de ilgili birimlere bilgi verdi.
Verem Hastalığı Nedir? (Tüberküloz)
Verem hastalığı, yani tıbbi adıyla tüberküloz (TB) hava yoluyla bir bireyden diğerine yayılan, bulaşıcı bir akciğer hastalığıdır. Verem hastalığı Mycobacterium Tuberculosis isimli bakterilerden kaynaklanır. Verem hastalığı tedavi edilebilir ve verem aşısı ile önlenebilir bir hastalıktır.
Verem Hastalığı Neden Olur? Tüberküloz Nasıl Yayılır?
Verem hastalığı yani akciğer tüberkülozu havaya salınan mikroskobik damlacıklar yoluyla insandan insana yayılan bakterilerden kaynaklanır.
Bu salınma, aktif tüberküloz formuna sahip ve tüberküloz tedavisine henüz başlamamış bir kişi güldüğünde, hapşırdığında, konuştuğunda, öksürdüğünde, şarkı söylediğinde veya tükürdüğünde gerçekleşebilir.
Bir kişinin enfekte olabilmesi için bu salınan mikroplardan sadece birkaçını soluması yeterlidir. Tüberküloz bulaşıcı olmasına rağmen, kolaylıkla yayılan bir hastalık değildir. Bir yabancıdan verem kapmak zordur, daha çok birlikte yaşanılan bir kişiden diğerine geçer.
Verem vakalarının ve ölümlerin % 95'ten fazlası gelişmekte olan ülkelerde görülür. Ancak gelişmiş ülkelerde bir zamanlar nadiren görülen tüberküloz enfeksiyonu, kısmi olarak AIDS'e neden olan virüs olan HIV'in ortaya çıkması nedeniyle 1985 senesinden itibaren tekrar yaygınlaşmaya başlamıştır.
Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin gizli verem hastalığı vardır. Bu insanların verem hastalığı bakterileri tarafından enfekte olduğu, ancak (henüz) hastalığa aktif olarak yakalanmadığı ve hastalığı başkalarına bulaştıramadığı anlamına gelir. Verem hastalığı bakterileri ile enfekte olan kişilerin yaşam boyu % 5 ila 15 arasında verem hastalığına yakalanma riski vardır.
Bir kişi aktif verem hastalığı geliştirdiğinde, hastalığın öksürük, ateş, gece terlemesi veya kilo kaybı gibi belirtileri ve semptomları aylarca sadece hafif seviyede görülebilir.
Bu durum, tıbbi yardım aranmasında gecikmeye yol açarak bakterilerin başkalarına bulaşmasına neden olabilir. Aktif verem hastalığı olan kişiler, bir yıl boyunca yakın temas yoluyla ortalamada 5 ila 15 kişiye daha bulaşabilir. En az iki hafta boyunca uygun ilaç tedavisi gören aktif verem hastalığı hastalarının çoğu artık bulaşıcı değildir.
Verem hastalığı çoğunlukla yetişkin bireyleri etkiler. Ancak, tüm yaş grupları risk altındadır. HIV taşıyan, yetersiz beslenen veya diyabetli insanlar gibi bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin yanı sıra tütün kullanan bireylerin hasta olma riski daha yüksektir.
Eğer uygun tedavi uygulanmazsa, vereme yakalanmış, ancak başka tıbbi sorunları olmayan bireylerin yaklaşık % 45'i ve HIV gibi bağışıklık sistemi hastalığı bulunan bireylerin neredeyse tamamı hayatını kaybedecektir.
Şükrü AĞIRMAN