Ya bu “kafa”yı değiştirin ya da “kafanızın içindekileri”..

Bugün farklı konuda iki farklı olay anlatacağım sizlere..

Konular farklı, ama “zihniyet” hiç değişmiyor maalesef..

1- Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek, oğlu Osman’ı ATO Başkanlığı’na hazırlıyor..

2- Mersin’de bir ortaokul müdürü kız-erkek öğrencilerin yan yana oturmasını yasaklıyor..

İki olayda da “aynı örümcek kafa”yı göreceksiniz..

OSMAN ATO’YA HAZIRLANIYOR

Konuyu sanırım biliyorsunuz..

Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) 8 yönetim kurulu ve 5 yedek üyenin istifasının ardından Başkan Salih Bezci de istifa etti..

Ve..

Bezci'den boşalan başkanlık koltuğu için, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Beyaz TV Genel Müdürü Osman Gökçek adaylığını açıkladı..

Bu olay, “o kafa”larca şöyle yorumlandı:

“FETÖ soruşturmasının Ankara ayağında deprem yaratan bir liste ile gündeme gelen ATO’da Melih Gökçek, oğlu Osman Gökçek’i başkanlığa hazırlıyor..”

Yani..

“Osman Gökçek kendi kendine bu işleri beceremez, Melih Gökçek makamını ve parti içindeki ağırlığını kullanarak yönetimi ve Başkan’ın istifa ettirdi, şimdi oğlunu o makama getirecek” demeye getiriyorlar işi..

Melih Gökçek karşıtı gazeteler ve TV yorumcuları böyle bir algı yaratıyor..

CHP’li vekiller de buna “paralel” açıklamalar yapıyor..

Aslında, CHP’lilerin ve muhalif medya için bu tür bir tavır ilk değil..

Ellerinde hiçbir delil olmadan, bu ülkenin Başbakan’ına bile “hırsız” yaftası yapıştırmadılar mı?

Hem “hukuk ve adalet”ten söz edeceksin, hem de “yargısız infaz” yapacaksın..

Şimdi “aynı kafa” Osman Gökçek’in ATO Başkanlığına aday olması için “meclis üyelerini ve Başkan’ı istifa ettirdi” diyerek Melih Gökçek’i suçluyor..

Beyler..

Hem bu ülkenin, “demokratik bir hukuk” devleti olduğunu söylüyorsunuz, hem de bu söyleminize aykırı hareket ediyorsunuz, farkında değil misiniz?

Ya da farkındasınız ve “çıkarımız şu an bunu gerektiriyor” diyerek, böyle bir yola mı başvuruyorsunuz?

Her ikisi de kötü ve bunu millet yemiyor artık, bilesiniz..

ATO yönetiminin istifasında “hukuka aykırı” bir durum var mı?

Yok..

Başkan’ın istifasında “hukuka aykırı” bir durum sözkonusu mu?

Hayır..

Osman Gökçek’in ATO Başkanlığı’na aday olmasının önünde “hukuki bir engel” var mı?

Yok..

Her şey “demokratik teamül” çerçevesinde mi devam ediyor?

Evet..

Peki, “niye hukuka ve demokrasiye aykırı bir durum varmış gibi” algı operasyonu yapıyorsunuz öyleyse?

Osman Gökçek aday olur, olmaz, seçilir, seçilmez bunlar beni hiç ilgilendirmiyor..

Ayıpsa, sizin yaptığınız bin kat daha fazla ayıp..

Suçsa, asıl böyle “itibarsızlaştırma algısı” yaratmanız suç..

Siz ya bu kafayı ya da kafanızın içindekileri komple değiştirin bence..

Çünkü “böyle bir kafa” ülkeye de millete de zarar veriyor..

Farkedin artık bunu..

KIZ-ERKEK YANYANA OLUR MU?

Gelin şimdi de Mersin’e gidelim..

Merkez Akdeniz İlçesi’nde 23 derslikli, 1090 öğrencinin eğitim gördüğü İleri Ortaokulu Müdürü Hasan Hüseyin Aygül..

62 öğretmen ile kurul toplantısı yapmış..

Ve yaklaşık 1.5 saat süren toplantı sonunda (iddiaya göre) şöyle demiş:

"Kız ve erkek öğrenciler kesinlikle yan yana oturtulmayacak, hangi veli ve öğrenci buna itiraz ederse, ’Müdür beyin talimatıdır’ denilecek.. Bu karara herkes uyacak..”

Bu iddia doğrudur veya yalandır, ben işin o tarafında değilim..

“Şort giydiği için bir hemşireye tekme adan adam” misali.. 

80 milyonun içinden bir “kendini bilmez”in yaptığı hareketin günlerce-haftalarca haber yapılıp, sürekli olarak “bir zümre”nin üzerine yıkmaya çalışılması ve bundan da siyasi bir rant beklenmesi olacak şey değil..

Olayı “insani boyutunda” bırakmadılar, farklı mecralara taşıdılar hep..

Mersin’deki olay da eminim günlerce “tartıştırılacak”..

İddialar doğruysa, bu müdürün derhal görevden alınması, hatta öğretmenlik bile yaptırılmaması lazım..

Ben buna “çağdışı kafa” değil, “ayrımcı kafa” diyorum..

Olayları sürekli olarak kendilerine yontarak, mahkeme kararı ve delil olmadan birilerini suçlu ilan eden “çıkarcı kafa” ile bu “ayrımcı kafa” arasında hiçbir fark yok..

Hatta, “çıkarcı kafa” bence daha tehlikeli..

ÜLKEYE DİNAMİT DÖŞÜYORLAR

Özetle diyorum ki..

Ülkemizde birileri, “akılcı yollarla başa çıkamadığı” birilerine karşı inanılmaz bir “algı operasyonu” uyguluyor..

Bunun için de “fındık kabuğunu doldurmayacak” olayları yoğun bir şekilde kullanıyor hep..

Bu da insanları saflaştırıyor, geriyor, bölüyor, hasım yapıyor..

Yani..

“Bu ülkenin altına dinamit döşeniyor..”

Eğer bu ülkeyi seviyorsanız, biraz “akılcı” olun artık..

“Ayrımcı kafa”ları da layık oldukları yerde bırakın..

Hukuka ve demokrasiye inanıyorsanız, inancınızın gereğini yapın yeter..

Bir-iki münferit olayın, toplumu germesine izin vermeyin..