Attalos Meydanı’nda bir araya gelen sendika üyeleri zam teklifini eleştirdi. Açıklamayı Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar okudu. Acar, teklifin milyonlarca çalışanı açlık ve yoksulluk sınırının altına ittiğini belirterek, "Bu sefalet teklifinin gerçek hayatta karşılığı yoktur" dedi ve hükümete meydan okudu: ‘Ya insani ücretler ya meydanlar!’ diye seslendi. Kamu işveren heyetinin teklifini değerlendiren Acar, “Verilen oranların kamu emekçisinin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla alay etmek olduğunu söyledi. Hükümetin teklifi şöyleydi: 2026'nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6; 2027'nin ilk altı ayı ve ikinci altı ayı için ise yüzde 4” diye konuştu. Acar, konfederasyona bağlı Kamu Ar biriminin Temmuz ayı verilerine göre açlık sınırının 27 bin 670 TL, yoksulluk sınırının ise 85 bin 344 TL olduğunu hatırlattı. "Bu verilen teklifle memura açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki alan reva görülmüş, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği devreye sokulmuştur. Kabul etmiyoruz" dedi.
Kayıp telafisi ve yüzde 25 artış
Birleşik Kamu-İş olarak olması gerekeni net bir şekilde açıkladıklarını söyleyen Sadık Acar, taban aylık katsayısı ve diğer maaş kalemlerinde önceki yıllardan kaynaklanan kayıpların telafisi için yüzde 72 artışın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ayrıca, 2026 ve 2027 yıllarının her yarısı için yüzde 25 oranında artışın insanca ücretler için şart olduğunu vurguladı. Acar, "Bu gerçeklerin yanından bile geçmeyen hiçbir teklifin milyonlarca kamu emekçisi nazarında kıymeti yoktur. Bizi alanlara itmesinler. Biz müzakere ederek sonuç alma noktasında elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz" dedi. Hükümete doğrudan seslenen Acar, "Yarın hükümet bize verdiği teklifi yenileyecek. Buradan, kamuoyu önünde ilan ediyoruz ki: insanca bir teklif önümüze konmazsa tüm örgütlü irademizi ortaya koyacağız. Eğer hükümet, bu teklifi geri çekmezse pazartesi her yerde iş bırakacağımızı ve Ankara'da toplanıp Bakanlık önüne yürüyeceğimizi ilan ediyoruz" diyerek bir nevi ültimatom verdi. Acar, devletin itibarının liyakatsiz yöneticilerle, konvoylarla değil; kamu çalışanlarının haklarını korumakla sağlanacağını belirterek sözlerini tamamladı.