Yalandan kim ölmüş!..

5 yıla yaklaşan süreçte Antalya Büyükşehir Belediyesine 5 kez gitmeyip.,
Hiçbir açılışta boy göstermediği gibi.
Kente yapılan hizmetler ile ilgili sade bir vatandaştan çok farkı olmayan muhteremler, sanal alemde öyle hayali şeyler paylaşıyorlar ki.,
Tek gaye bir oy fazla nasıl alabiliriz..
Al fazla oyu almasına da, milleti keriz yerine koyup..
Olmayan şeyleri varmış gibi göstererek, özellikle face ve twet aracılığıyla paylaşımlar yapanlar kendilerine kahkahalarla gülünüyor farkında bile değiller.
Misal mı?
Güya, özü sözü bir, adam gibi adam..
Ama facebook aracılığıyla diyor ki, “Hoca döneminde, kanalizasyon ağı %30 dan, %90 lara çıkarıldı.”
Yuh..
Antalya’ya bir damla yağmur suyu düşse, güllük caddesinden tutun da, Cumhuriyet meydanı, Atatürk Caddesi ve Işıklar gibi ana arterler selden geçilmiyor.
Kanalizasyonu yüzde 90’ı bitmiş bir şehirde sel mi olur?
Misal-2
Yine hani o öz ü sözü bir geçinip, adam gibi adam tanımlanmasını yaptıran var ya?
Demiş ki, “Bir önceki dönemin tam iki katı asfalt yol yapıldı.”
Yuhlar olsun..
Kuyruklu yalanın daniskası..
Hocanız hangi ana caddeyi açıp asfaltladı da, bir önceki dönemden iki kat fazla asfalt yapıldı diyebiliyorsunuz ki?
Bunu söyleyenler ya Antalya’da yaşamıyor,ya da Antalya’da yaşayanları keriz yerine koyuyor..
Efendim.,
“Duraklarda otobüs bekleme süreleri beş dakikanın altına düşürülmüş.”
Hayatlarında sadece durağın önünden geçip, bir kez olsun dolmuş yada otobüslere yani toplu ulaşım araçlarına binmeyenler, Ayşe teyze, Fatma ana, Hüseyin amca, Mehmet Dede, taşeron işçisi Ali efendi ve öğrenci Hidayet’in uzun süre dolmuş beklediğini nereden bilsinler ki?
Neymiş?
Cenazeler yiyecek yardımından imam teminine kadar ücretsiz kaldırıldı ve nakledilmiş..
“Cenazelerde dağıttık” dedikleri pidenin parası için pideci parasını alabilmek adına, Büyükşehir Belediyesine icra gönderdiğini de biliyor mu o facebok cambazı muhterem ki?
Haa bak bi konuda doğru söylemiş.
O da, “Yılda 400 konser, konferans, gösteri, etkinlik düzendi” diye yazdığı..
Ye iç eğlen çok kısa ömür.
Getir ses sanatçılarını çıkart sahneye. Ver milletin eline birayı, coşabildiğin kadar coş!..
Ve son nokta şöyle konulmuş: Duyuralım, paylaşalım, anlatalım...Hocanın bir bildiği var...Ağzımızın tadı kaçmasın...
At ağzına bir tane kesme şeker, bal gibi olsun o ağzın.
Nasılsa millet 30 Mart’ta ağzınızın payını fazlasıyla verecek..
Belli ki parmakların bolcana yalan üretiyor.
Yalandan kim ölmüş?
Dileriz bu iş sadece yalanla kalır da, belden aşağıya vurarak, oy uğruna kimse kemenin namusu, şerefi ve haysiyetini ayaklar altına sermeye yeltenmez.