Yat limanı memnuniyet!..

Abone Ol

Herkes bir birini tanır, tamamı yerli kişilerden oluşan balıkçıların koşuşturmaları ile ilgili espriler üretilir, sur diplerinde yağ tenekesi kapağı üzerinde sardalyadan boklu kebap pişirilir, keyifle yenirdi.
Anfi Cafe uğrak yerimizdi. Sahibi Ali Pur’un titizliği ve sıcak ilgisini unutamam.
Bir balıkçı kooperatifi vardı. Başkan Ercan ağabeyin özverili çalışmalarıyla, insanlar özellikle hafta sonları yataklarından erken saatlerde kalkıp, balık ihalelerine gelir, diledikleri balıkları alıp, ailecek taze taze balıkları tüketirlerdi.
“Köylü” lakaplı Ahmet amcadan tutun da, çaycı Remzi bile günlük rıskını çıkartır, evine ekmek götürürdü. “Köylü” Ahmet akşama kadar vatandaşlar tarafından satın alınan balıkları temizler, “Ne vereceğiz” diyene, “Ne verirsen ver” karşılığıyla karnını doyururdu.
Şipşak fotoğrafçılardan tutun, simitçi, midyeci ve buna benzer nice ekmek peşinde koşanlar için, Kaleiçi Yat Limanı hakikaten çok önemliydi.
Tabi ki özellikle oraya stres atmak için gidenler için de.
Ne yazık ki son 20 yıldır orası mezbelelik.
Balıkçılar kooperatifi lav edilmiş.
Tek-tük kalan yerli balıkçıları ellerinden gelseler limana sokmayacaklar.
Akşam karanlığı çökmesiyle birlikte, oraya bırakın gezmeye gitmeyi, mecburiyetten yolunuz düşse, biraz cesaret sahibi olmanız gerekir.
Yıllardır Yat Limanı esnafı iş yapamamaktan şikayetçi.
Çünkü oraya eskisi gibi oluk, oluk ne yerli nede yabancı turist akmıyor.
Antalyalı için yat limanında bir çay içmek eskiden önemli bir olaydı. Sanmıyorum ki zamanında kendileri için önem teşkil eden yat limanına gidip, oturup bir şeyler yudumlayıp, yürüyüş yapan insanları izleyip, teknelerin duruşlarına bakıp, deniz seyretmekten büyük keyif alanlar, 20 yıldan bu yana aynı yere ya hiç gitmemişlerdir, yada gitmeler sayılıdır.
Cazibe merkezi, insanların buluşma noktasıydı Yat Limanı.
Çünkü, “O yıllarda Antalya’da başka gidecek yer yoktu” desek, abartmamış oluruz.
Sonra Becah Park yapıldı.
Yapıldı da ne oldu?
İşletmecilere ağır şartlar konuldu. Özgürce esnaflık yaptırılmadı. Kiraların yüksekliği bazı işletmecileri ayrı işler yapma mecburiyeti bıraktı, bazıları da iş yerini terk ederken, arkalarına dahi bakmadı. Güzelim Konyaaltı Plajı ne zaman Beach Park oldu, şimdi mezbeleliğe dönüşmüş halde.
Konyaaltı Belediyesi himayesinde Baki Grup da, Beach işletmeleri için 20’ye yakın büfe kurdu. Yazın büfe, kışın bar olarak işletilen o mekanlar da sinek avlamaya başladı.
Ne yazık ki Antalya’da gelen gideni hep arattırmıştır.
Keşke Balıkçılar Kooperatif Başkanı Ercan ağabey hala orada o eski icraatlarını yapıyor olsa.
Keşke balık temizleyerek geçimini idame ettiren Köylü Ahmet amca hala güleç yüzüyle insanları memnun etmek için koşturup dursa.
Çaycı Remzi’nin tavşan kanı çayının damaklara verdiği tadı şimdi bul bulabilirsen.
Ve Kaleiçi Yat Limanı tepeden tırnağa yenileniyor.
Ben oraya artık Yat Limanı hitabını laf olsun diye kullanıldığı kanısındayım. Zira, tur tekneleri ve birkaç balıkçı kayıkları dışında bana hem de sezonun tam ortasında oraya demirlemiş veya demirletilmiş bir tane özel yat gösterin, ben hiçbir şey bilmiyorum.
O limana tekne demirleyenler, Özel Tur tekneleri, balıkçı takaları, Sahil Güvenlik, Deniz Polisi, Büyükşehir Belediyesi.
Oysa Deli Mithat ağabeyin bile teknesi vardı, orada demirli durur, biz bile ara sıra da olsa gider teknede rakı-balık keyfi yapardık.
Büyükşehir Belediyesi Yat Limanı’nda hakikaten iyi işler yapıyor. Antalya’nın bana göre can damarı olan söz konusu yer, mezbelelikten inşallah kurtarılacak.
Peki kimin için?
Herkes içinse tek kelime sözümüz olamaz..