Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 12. Olağan Toplantısı’nı Akra Barut Otel’de düzenledi. Toplantıya konuk olarak davet edilen İstanbul Topkapı Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi, Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (Türk DEGS) Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, ‘Mavi Vatan ve Sığınmacı- Düzensiz Göçmen Sorunu’ başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Doç Dr. Cihat Yaycı Atatürk’ü içselleştiren biri olduğunu ifade ederek ‘Mavi Vatan’ kitabını yazdığını belirtti. Bu kitabın sadece İstanbul Üniversitesi’nde olduğunu söyleyen Cihat Yaycı, “‘Mavi Vatan’ın doktrini 2022 yılında yaklaşık 22 yıllık bir çalışmanın sonucunda İstanbul Üniversitesi’nden Uluslararası Bilimsel bir kitap olarak yayımlandı. Oradan bir doktrin ve harita Türkiye’nin denizlerdeki Misak-ı Milli sınırlarını çıkarttı. Doktrini yazmayı ve haritasını çizmeyi Allah bana nasip etti” diye konuştu.
Haritayı anlattı
Türkiye'nin bir deniz ülkesi olduğunun ve 7 tarafının denizlerle çevrili iki yarımadadan oluştuğunun altını çizen Yaycı, haritayla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu harita, Atatürk’ün mavi gözlerindeki mavilikten esinlenmiştir. Mavi Vatan, Türkiye’nin ilan ettiği ya da ilan etmeyi öngördüğü deniz yetki alanlarıdır. Bu alanlar, yalnızca bizim kullanabildiğimiz canlı ve cansız kaynakları, balıkları, petrolü ve doğalgazı kapsar. Harita, Türkiye'nin yüzölçümünü 462 bin kilometrekare olarak kabul etmiştir. Türkiye’de bu haritayı çizebilecek insan sayısı neredeyse yok denecek kadar azdır. 18 Mayıs 2020'de Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı’ndan istifa ettim. Emekli unvanını kullanmıyorum, çünkü kendi kaderimi kendim çizdim ve kimsenin ellerine bırakmadım. Bu yolda gençleri yetiştirmeyi ve vatana hizmet etmeyi amaçladım. Ben sadece milletin emrindeyim.”
‘En ucuz ulaşım aracı’
Dünyada en ucuz ulaşımın deniz yolu olduğuna dikkat çeken Yaycı, “Tarihimize baktığımızda, Osmanlı’da Kanuni Sultan Süleyman'ın denizdeki şansı Barbaros Hayrettin Paşa’dır. Devlet, denizde büyümüştür. Osmanlı’da donanmalar yakıldı, devlet güçsüzleşti. Denizciliği Türk milletinin büyük ülküsü olarak düşünmeliyiz ve bu alanda hızla ilerlemeliyiz. Dünyada en ucuz ulaşım yolu denizdir, ikinci en ucuz ulaşım yolu ise demiryoludur. Antalya Limanı, Mersin Limanı kadar çalışmıyor, çünkü Antalya’da demiryolu yok. Eğer Antalya'ya demiryolu bağlanırsa sanayi gelişir. Ülke olarak bir ateş çemberi içinde yaşıyoruz, ancak güçlü silahlı kuvvetler sayesinde bu durumdan etkilenmiyoruz. Ülkemizin çevresinde savaşlar devam ederken, biz savaşa dahil olmuyoruz. Bunun nedeni, güçlü silahlı kuvvetlerimizdir. Türkiye, tarım, turizm ve savunma sanayisinde önde gelen bir ülke. Bu böyle devam ederse, daha da iyi olacak” dedi.
‘Kamplar oluşturulmalı’
Sığınmacı meselesine de değinen Yaycı, bu meseleyi şu şekilde anlattı: “Öncelikle Ottova Sözleşmesi’nden bahsetmek istiyorum. Kara Mayınlarının Temizlenmesi Sözleşmesi’ne imza vermeyen Amerika, Rusya, Çin, İran, Suriye, İsrail, Ukrayna, Ermenistan iken Türkiye bu anlaşmaya imza veriyor. Sınırındaki devletler imza koymazken Türkiye imza koyuyor. Önce Irak sınırı, sonra Suriye sınırı kara mayınlarından temizleniyor. Bunun sonucunda kayıtlı sığınmacıların 5’te 1’i bizde. Türkiye bunun sonucunda doğum oranı tehdidiyle, SGK yüküyle, Afganistan’dan gelen göç tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Kayıtsızlık, ucuzculuk, menfaatçilik ortaya çıkıyor. Türkiye’de gençler yurtdışına gidiyor. Nedeni ise Türkiye’deki ucuz işçilik ve sigorta sorunu. Sosyal kimlik, millet kimliği yok edilmeye çalışılıyor. Bunun çözümü ise sığınmacılara kamplar oluşturularak mümkün olacaktır. Türkiye’nin bu kararı dışında çaresi yoktur. Türkiye’de şimdiye kadar bir iç savaş çıkartılamadı. Ancak yakında sığınmacı oranı yüzde 30’larda olacak. Türkiye’de bir kadının ortalama doğum yaşı 28 iken, yine Türkiye’de Suriyeli sığınmacılarda bu yaş ortalaması 15’tir. Sığınmacı ayrıdır, yatırımcı, turist, öğrenci ayrıdır. Sığınmacı konusuna kesinlikle karşıyım.”
ARZU YAVUZ