Yazar ve şairlerin hâlleri


Yazı veya yazmak, ciddiyet isteyen bir uğraştır. Her eline kalemi alan bir şeyi yazmaya kalkıştığında edebiyat adına sıkıntılar, sanat adına karmaşık hâller ortaya çıkar. Yazmak için olgun bir birikimin, kayda değer bir tecrübenin ya da yazmaya dair koyu bir sevdanın olması gerek. İyi yazmak için, iyi bir okur olmak da gerek. Bir yazarken bin okumak lazım diyenlerdenim.

Yazın dünyasındaki yazar veya şairleri kendi gözümle, kendi penceremden değerlendirmek istediğimde ise bu konuda tıkanıyorum. Neden mi? Çünkü ummadığım vaziyetleriyle, tahmin etmediğim yaklaşımlarıyla karşılaşıyorum. Beni hayrete düşüren hâlleriyle tanışıyorum. Unvanları yazar ve şair ama özellikleri, ama duruşları bambaşka. Yazma biçimleri değişik. Yazıya dair yaklaşımları farklı.

İşin mutfağında, sözcüklerin ortasında nefes alıp verdiğim için yazar ve şairlerin kimlikleri, farklı hüviyetleri hakkında da gün gün bilgi sahibi oluyorum. Adımlarını, yazılarını ve şiirlerini tecrübe ediyorum. Bunları derken kesinlikle genelleme yapmıyor ve ön yargılı bir konuşma arzusunda değilim.

Gözlemlediğim ve gördüğüm kadarıyla kimi sakin, kendi halinde eline kalemi alır içinden geçeni yazar. Acele etmez. Heyecana kapılmaz. Başkasının gazına gelmez. Anın keyfinde edebiyatın huzurunu yudumlar.

Kimi deli dolu, hırçın bir şekilde kelimeleri döverek duygu veya düşüncelerini aktarmak ister. Acelecidir. Yerinde durmazdır. Sağa sola karışandır. En güzelini yazma arzusuyla içi doludur. Zor beğenir. Az ve öz felsefinde yolunu seçer.

Kimi ne yazsa beğenmez. Yazdıklarını eksik görür. Aklında geçeni kâğıda dökemediği için an gelir yazıyla uzun süre küskün de yaşar. Aylarca bir sözcük karalamaz. Yıllarca beyaz sayfaları, kendi kaderine terk eder.

Kimi her konudan yazar. Her şeyden ve herkesten, her güzellikten edebiyat kapar. İlhamı hep olur. Yeteneğiyle ilhamı sağlam buluşturduğunda yarına kalacak eserlere imza atar. Zekâsını devreye koyar. Yazma aşkını daima sürdürmek ister.

Kimi de öylesine yazar. Yazmak için yazar. Birileri yazar olduğunu söylesin diye yazar. Yazarak kendini rahatlatır. Yazdıkları saçma olsa da umursamaz. Cümleleri düşük olsa da bunu dert etmez. Olduğu gibi yazar ve hayatına devam eder.