Armasında minare, forvetinde golden sonra secde, taraftar deplase, milletvekilleri kötü günde…
İnancın hikayesinde var olan unsurlar, yukarı sıralandığı gibi yer almıştır.
Antalyaspor sezonun final maçında, deplasmanda yoğun baskı altında kazanmayı başardı ve Süper Lig’de kalmayı hak etti.
Oyuncular ve teknik ekip maçı kazanıp ligde kalma adına ellerinden geleni yaptı ancak performans bakımından vasat grafik sergileyen oyuncuların biraz olsun direnç göstermesi zor günde galibiyeti Antalya’mıza getirdi.
Başkentin kasvetli havasında Akdeniz Ateşi’ni yakan taraftarlarımız başta olmak üzere, oyuncuların saha içinde gösterdiği özverili oyun anlayışı eklenince bu güzel tablo ortaya çıktı.
İlginç olan devre arası transferin son anında Süleyman Doukara ile yakalanan başarılı ivme ligde kalmanın sırrını tarif ediyor. Böylesine bir olağanüstü performansı kimse beklemiyordu. Ancak Doukara’nın takımla kısa sürede yakaladığı uyum ve takımın ihtiyacı olduğu anlarda üstlendiği sorumluluk, sezonun en sürpriz oyuncusu konumuna taşıdı. Attığı altın değeri golden sonra secdeye gitmesi ise, taraftarı mest etti.
Kalan iki haftada maçlar önemli ama en önemli engeli geçtikten sonra psikolojik rahatlık mutlaka kalan maçlarda etkisini gösterecektir.
Antalyaspor 2007 yılında rakibin takımımızı ligden düşürdüğü hesabı ironik bir sezonda kapattı. Bu başarıda muhakkak en önemli unsur taraftarın itici gücü oldu. İkinci devrede maçın önemi bakımından böylesine trajik bir mücadele yaşanmadı. Bu nedenle taraftarların inancı takımı ateşlemeye fazlasıyla yardımcı oldu.
Sporla kalın.