Antalyaspor kupada yendiği takımı, asıl 3 gün sonra ligde yenemeyip, böylesine farkla mağlup oluyorsa yolun sonu çıkmaza gider. Taraftarlar galibiyet beklerken, bu skor şüphesiz herkesi şoka uğrattı. Hele ki yeni gelen transferler adına hepimiz utandık. Yani rakibe karşı oyunun hangi bölümünde diş geçirmek üzere baskı oluşturduysa, Antalyaspor her defasında gol yedi. Bu kadar kolay bireysel hataların olduğu noktada motivasyon anlamın epey eksiklik var. Bugüne kadar mevcut takıma üçüncü teknik ekip geldi ve sonuç yine değişmedi.
Gelen transferlerde ise sadece kariyeri itibariyle Lukas Podolski umutlandırdı. Ancak diğer oyuncuların performansı bizim mevcut oyunculardan daha kötü olamaz görüşündeyim. Antalyaspor yönetimi transfer komitesi strateji değiştirerek, kariyeri belirsiz veya gelecek vaad etmeyen ucuz oyuncu, yerine kariyerine doymuş Tarık Çamdal gibi hatalar yapmaya devam ediyor. Bu transferlere kim karar veriyor belli değil. Gerçek manada takım gol sorunu yaşamasından öte, savunma anlamında durum daha vahim. Gustavo gol atamıyor önemli bir konu ancak defans oyuncuları da savunma yapmaktan acizler.
Her maça gün birlik olma günü parolasıyla gelen taraftarların olağanüstü sabırları taşırma noktasını çoktan geçti. Artık belli kesimlerde kanıksama olduğundan paraşütsüz çakılma pozisyonunda olan takımın gidişatını kabul ederken, birçoğu da benim gibi içinde umudunu kaybetmeden maça geliyor. Mesele herkes gider biz kalırız demenin ötesinde takımın gidişatına müdahale edememekten geçiyor. Yönetim, oyuncular ve taraftarlar bir araya gelsin, oyuncuları motive edelim. Herkes bir şeyler yapmak için konuşuyor ama oyuncuların bireysel performansını düşünen yok.
Son söz sezon sonuna kadar oyuncularda ise, gereken neyse yapılacak. Yönetim gerek taraftarları gerekse oyuncuları motive etmek için daha fazla mesai yapıp, bir an önce takımı kaotik ortamdan çıkarmalıdır.
Sporla kalın.