Antalyaspor geçtiğimiz hafta deplasmanda Konyaspor ile karşılaştı. Camia olarak haftalardır kenetlendiğimiz bir maçta sezonun deplasman rekoru kırıldı. Deplasman takımı olarak 1800 bilet ayrıldı ve saatler içinde tükendi.
Maçtaki önce resmi anlamda geçen uygulanan deplasman yasağı bu sene uygulanmadı. Taraftarlar arasında yine bir takım ufak çapta gerginlikler yaşandı ki bunları normal karşılanması gerekir. Ancak protokolde Antalyaspor başkanına yapılan saldırı mutlak suretle TFF tarafından değerlendirilmeye alınmalıdır. Bu saldırının hiçbir gerekçesi olamaz. Rakibin söylediği gibi madem loca dış etkenlere kapalı o halde taraftarların saldırısı bir nevi haneye baskın olarak nitelendirilmeli.
Sahada oynanan oyuna geldiğimizde ise, Rıza Hoca adeta destan yazmaya devam ediyor. Özellikle rakibi iyi okuyup takımı her maça ayrı hazırlaması yönünden hocamızın emeği oldukça fazla. Bunun yanı sıra oyuncularımızın da elde puanlarla motivasyonu bir hayli yüksekti. Bu bağlamda aslında maçın gerilimi de bir yüksek oldu.
Maçın adamı kesinlikle oyuna direkt müdahale edenle takımımızın emeğini gasp eden Serkan Çınar’dı. Böylesi bir kaçta kendini atmosfere fazlasıyla kaptıran bir hakemin verdiği kararlar maalesef maçı olumsuz etkiledi. Onun verdiği kararlar takımımızın elini kolunu bağladı.
Bu maçta, hakeme rağmen alınan bir puan çok önem arz ediyor. Hatta puandan öte inanmak ve hakemle birlikte 12 kişilik rakibe 9 kişiyle karşı koymak Antalyaspor'un gerçek oyun karakterini yansıttı. Böyle günlerde en kötüsü bile puan eden takım olgusu olduğunun ispatıdır.
Bu maçta puan alan sadece sahadaki oyuncular ve teknik ekip değil, tribünlerde tam kadro yer alan yönetim ve cefakar taraftarı da göz ardı etmemek gerekir.
Üst sıralardaki rakiplerimizin puan kaybettiği bir haftada üç puan kaçtı belki ama bana göre en kötü günde bile puan çıkarmayı başaran oyuncularımızın takım olgusu yaratması büyüleyiciydi.
Sporla kalın.