Haftanın açılış maçında Antalyaspor, lider Başakşehirspor’u kendi evinde terletmeyi başardı. Böylesine cüretkar futbolu, üst seviyede rakibe karşı oynayarak galibiyeti kaçırınca üzüntü verdi. Futbolda her zaman her sonucun olabileceğini kamuoyu da yine şahit oldu.
Geçtiğimiz sezon ilk resmi maçında Samuel Eto’o aynı sahada aynı rakibe karşı harikalar yaratarak bir anda Antalyaspor’u gündemin bir numarası haline getirdiği gerçeği dün gibi hafızalarda. Dolayısıyla geçen hafta bu maçın kilidinin Eto’o ile açılacağını zikrettim, keza öyle de oldu. Nitekim geçen yıl olduğu gibi Eto için sezon yeni başlıyor. Bu takımın böylesine takım liderliğine ihtiyacı var. Sorumluluk aldığında hücum çeşitliliği oldukça fark yaratıyor.
Rıza Çalımbay’ın takımı ne kadar iyi okuduğu bu maçta test edildi. Onun takım rotasyonu üzerindeki istikrarı ve oyuncuların doğru zamanda doğru işleri yapmayı komuta etmesi, takımın toparlanmasına vesile oldu. Rakip ligin lideri, onların sahasında bu oyunu sergilemek her takımın yapabileceği oyun değil.
Takımın istikrarı, uyum ve üretkenliği de beraberinde getiriyor. Çünkü oyuncular giderek en uzaktaki takım arkadaşının bile artık ne yapabileceğini tahmin ediyor. Bu nedenle Zeki-Charles ile geri dörtlünün yakaladığı ivme takım savunmasını üst seviyelere taşıdı. Keza hücumda Deniz Kadah’ın çabaları da olumlu katkılar vermeye başladı.
Kaleyi kuşatan genç Ferhat bu hatayı neden yaptığını anlamak mümkün değil. Futbolda şu çok önemli yapabilecek mümkün olan riskler alınabilir. Ancak kalecinin ayakları her zaman koşan bir futbolcunun ayaklarına göre önemli bir zafiyettir.
Antalyaspor’da bu sene en verimli isimlerden biri kesinlikle bu takımın öz evladı, her koşulda takımı için mücadele eden Zeki Yıldırım; her geçen maçta üzerine bir şeyler ekleyerek katkı sağlıyor. Takımın geleceği hakkında gereksiz eleştiri yağmuruna tutanlar, öncelikle bu takımda başka Zeki ve onun gibilerinin kolay yetişmediğini idrak etmelidir.
Galibiyet serilerinden sonra en önemli maçta, kazanılan beraberlik de galibiyet kadar değerli olduğu bilinmelidir. Nitekim galibiyet tadında bir puan olarak seriye devam etmeliyiz.
Bu arada ilk kez yazın hayatıma merhaba dediğim gazetede sayfa grafikeri olan yıllardır tanıdığım Emel Ay ablamızın ebediyete göç ettiğini üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Allah’tan rahmet, Gazete Bir Ailesi’ne baş sağlığı dilerim.