Kaç haftadır deplasman galibiyetine hasret kaldık. Demek ki bu takım deplasmanda bir şeyleri yanlış yapıyor. Sivas ve onun öncesinde Galatasaray deplasmanından puan çıkarmayı başaran bir takımın rakip sahada kazanamaması bireysel performans üzerinde düşünülüyor. Ancak bu görüşle oyunculara tamamen haksızlık demektir.
Morais takımını tanıyor, yavaş yavaş üstüne bir şeyler koymaya çalışıyor. Hoca iyi niyetli ancak oyuncuların birbirine yabancı olması bu takımın deplasman maçlarında uyum sorunu oldukça yoğun hissediliyor. Çünkü takım hücuma kalkarken, takım olarak hataların birbirine eklenmesi maalesef oyun içindeki direnci de etkiliyor. Hoş pisi pisine kaybedilen Eskişehir ve Kasımpaşa deplasman maçları varken, galibiyeti veya puanı getirecek mücadele kısıtlı kalıyor. Halbuki son maçlarda sürekli oyunu zorlayan taraf olmamızın ötesinde sonuca yönelik girişimler kısır kalıyor. Bu nedenle gol yollarında çeşitlilik arz eden oyun anlayışı için mutlaka forvet arkasında veya ileri uçta destek şart. Keza son haftalarda yenilen goller artık bireysel hataların değil takım olarak yapılan yanlışların sonucu olduğunu görüyoruz. Eto’o ile diğer oyuncular arasındaki kopukluk saha dışında epey belli oluyor. Dolayısıyla Eto orta sahaya top almaya gelirken ilerideki gücümüzü etkinliğimiz azalıyor.
Pekâlâ bu hafta Inkoom oyundan atılması bireysel bir hata olarak kayıtlara geçse de takım için önemli bir pozisyonu önlemekti temel amaç.
Geçen hafta taraftar grupları arasında yaşanan gereksiz gerginliğin faturasını maalesef takım ödüyor. Bu nedenle grup liderlerinin daha hassas davranması son haftalarda takımının yanında olması gerekir. Bu takım hepimizin bu bilinçle yarınlara taşıyacak olan yine bu taraftarlardır.
Antalyaspor eski oyuncusu Mehmet Özkul’a Allah’tan rahmet dilerken, camiamıza baş sağlığı dilerim.
Sporla kalın.