Lefter Küçükandonyadis Süper Toto Süper Ligi’nde Akdeniz temsilcisi Antalyaspor, sezonu Kayseri’de açtı. Deplasman maçının ötesinde haftanın kapanış maçı olmasının yanı sıra daha çok sezon başı itibariyle her iki rakibin birbirini ölçtüğü bir oyun yaşandı. Geçen sezon biter bitmez transfer politikalarında hızlı yol alan rakip Kayserispor, erkenden başladığı çalışma döneminde kağıt üzerinde biraz daha avantajlı gibi duruyordu. Ancak, Antalyaspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz kısıtlı kadro dinamiği bulunan takımına rağmen, maçta zaman zaman izleyicilere göze hoş gelen baskılı oyunu hissettirdi. Bu nedenle takımın kadro iskeleti, aynı oyunculardanyer almasının yanı sıra geçen seneden farklı olarak bireysel anlamda daha aklı başında ve ne yaptığını bilen bir takım olgusu yansıyor. Sezonun ilk maçında Antalyaspor adına iki oyuncunun lisanslarının yetişmemesi, o bölgede oynayan oyuncuların performansı bakımından eksiklik yaşanmadı. Ligin uzun bir maraton olduğu düşünüldüğünde, mutlak suretle lisansı yetişmeyen Serdar Özkan ve AlySissokko gibi, yine de mevcut kadroya birkaç oyuncu takviyesine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle ileri uçta Doukara’ya alternatif ve sol koridora acil birkaç oyuncu alınmalıdır.
Alternatiflere göre en iyi on biri sahaya süren Bülent Korkmaz, belki stoper mevkiinde Salih Dursun ile başlayabilirdi. O bölgede biraz daha hızlı ve pozisyon bilgisi olan bir karakterin eksikliği yaşanıyor. Diğer taraftan, beklenen katkıyı sunması adına Vainqueur’un daha çok sorumluluk alması takım performansını üst seviyelere taşıyabilir. Bülent Korkmaz takım oyununa öncelik veren yapıda kadroyu dizayn etmesi, bireysel becerileri arka plana itiyor. Lakin, takımın en önemli eksikliklerinden biri gol bölgesinde yeterli seviyede zengin beceride oyuncu olmadığı gibi, defansın ortasında yıllardır kronik hale gelen basit hatalardan kaynaklanan tehlike çanlarına çözüm üretilememesidir.
Antalyaspor kulübü, sezon öncesi her kulüpte yaşanan maddi sıkıntılarının üstüne kurda sert artışlar olunca rotayı alt yapıdaki oyuncuların A takımda daha fazla fırsat bulmasına olanak sağladı. Aslında taraftarların ve spor kamuoyunda birçok kesimin beklentisi bir anda kur artışı ile gerçekleşti. “Her şer de bir hayır vardır” düsturu genç oyuncuların gelişimine katkı sağlayacaktır. Kötü günler geçirdiğimiz şu vakitler pozitif düşünce neden böyle iyimser bakış açısı geliştiremiyoruz. Nitekim, kulüplerin har vurup harman savurduğu milyonlarda artık tasarruf yaşanacak ve böylece süre alma fırsatı açısından genç oyuncular daha fazla forma giyebilecek. Antalyaspor alt yapısı uzun yıllardır bu duruma hazırlıklı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyordu. Bu sezon başlangıcı itibariyle Antalyaspor’un alt yapısından A takıma katılan oyuncularla birlikte hem takımın yaş ortalaması Avrupa standartlarına yaklaştı hem de kulübün mali disiplini adına büyük avantajlar sağladı. Doğan, Birkan, Harun, Tayfun, Drole gibi genç oyuncuların Antalyaspor takımının geleceği olmalarının yanı sıra Bülent Korkmaz gibi gençlere sürekli fırsat tanıyan bir hocayla çalışmalarının şansını değerlendirecek olmalıdır.
İlk maçında, deplasman yasağı nedeniyle taraftarlarından ayrı kalan Antalyaspor, hakemin oyunun dengesini bozan taraflı kırmızı kart kararı nedeniyle, çok iyi ivme yakalayan takım motivasyonunu maalesef hançer gibi aşağı düşürdü. Bu noktada VAR sisteminin tamamen adaleti sağlayamayacağına bir kez daha şahit olundu. Çünkü Sakıb Aytaç’ın, Sangare’ye futbol oyun kurallarının dışındaki uçan tekmesi cezasız bırakıldı. Oyunun dengesini bozan kart kullanımları ya daha adil veya kart kullanımı kolay olmamalıdır.
Antalyaspor ilk maçında sonuç olarak kötü bir başlangıç yapsa da gelecek maçlar adına takım oyunu açısından umut vaat etti. Böylesine genç bir profesyonel takıma, daha önce Yivli Arma’nın altında hiç tanık olunmadı. Geçen sezonlarda çok harcama yaparak, şöhretleri izlendi, onlara haddinden fazla değer gösterildi; şimdi Antalyaspor camiasının her yönüyle evlatlarına çıkma vaktidir.
Sporla kalın.