Son günlerde Antalyaspor camiasında taraftar, vakıf ve divanda bir bölünme göze çarpıyor. Halbuki takımın başında kim olursa olsun ne kadar yanlışa sürüklendiği düşünülse bile Süper Lig takımı olmanın gerekleri yerine getirilmelidir. Herkesin bildiği gibi şimdiki yönetimin sansasyonel halleri ve buna göre yapılan transfer söylentileri gündemi oldukça salladı.
Pekâlâ şu anda bulunan yönetim ve başkan Gültekin Gencer evet Antalyaspor'u asansör takım haline getirdi. Buna rağmen en zor zamanda niye tekrar başkan seçildi veya başka adaylar konuşulmadı da şimdi homurdanmalar başladı. Önce şunu belirtmek gerekir. Antalyaspor eskisi gibi değil, artık kabuk değiştiriyor. Dünya turizminin göz bebeği kenti artık futbol takımı ile konuşuluyor. Evet ortada uluslararası anlamda sportif başarı olmayabilir ama bugün gelinen nokta emin olun eskisinden çok ötede. Antalya kenti kozmopolitik yapısı itibariyle sürekli değişime açık olduğundan takımının da bu değişimden payını alması gerekiyor. Bu nedenle Antalyaspor aşığı bir belediye başkanı en zor zamanlarda takıma çağ atlatmak, sadece Antalyaspor menfaatleri için devrim niteliğindeki projeleri bazılarının düstursuzca çomak sokmasına rağmen hızla hayata geçirildi ve çalışmalar devam ediyor. Bu manada böylesine köklü değişikliklere rağmen geçen senelerde stadyumu doldurmakta güçlük çeken bir takım olduğu ne çabuk unutuldu. Öyle ki bugün yapılanlar modern futbolun gereklerini yerine getirmektir. Özünde şu felsefeyi barındırır: "senin takımın şehrinin takımıdır" Yani bugün seyirciyi tribüne çekmek için ne yapılması istersiniz diye Kalekapısı'nda 10 tane futbolsevere soralım; eminim onların çoğu bugün başkan Gencer'in transfer listesinde olan oyuncuları söyleyecektir. Peki gerçekten doğru mu? Seyirciyi tribüne çekmenin başka yolları da var elbet. Unutmayın ki Antalya Arena 33 bin kişilik ve geçen sene en çok seyirciye ulaşılan maçta bile taraftar elinden geleni yapsa bile 10 bin seyirci barajını aşamadık. Yani stadyumu doldurmak kentimizin marka değeri açısından oldukça önemli ve bunun için de böyle strateji izlenmesi gayet verimli olacağı kanaatindeyim..
Bugünlerde Antalyaspor yönetimi transfer anlamında parmak ısırtan işlere imza atıyor ancak mum üflerken ne yapılması konusunda çok eksiklikler var. Yani bu transferleri tanıtmak için güçlü PR (topluma açılma) desteği şart. Başta sosyal medya olmak üzere Antalyaspor kendi medya kanallarında pasif kalıyor.
Geleneksel futbol maalesef endüstriyel futbol uygulamalarına yenik düştü. O halde bütün taraftarlar ve camia "Yeni Antalyaspor" için elini taşın altına koymalıdır. Başta bu memleketin yetiştirdiği futbol adamı Yusuf Hoca'ya ve takımına güvenmelidir.
Sporla kalın.