A Milli Takım kötü başladığı macerasına milletçe hoyrat günler geçirdiğimiz zor bir anda Avrupa Şampiyonası'na direkt katılma avantajını iyi kullandı. Kazakistan'ın altın tepside sunduğu fırsatı maç içinde Arda'nın arkadaşlarına aktarması takımı saha içinde daha da inandırdı. Özellikle frikik vuruşu yapılmadan önce Selçuk'tan öte herkesin gole inanması mı hayret verici olan yoksa şampiyonaya direkt katılım sağlamak mı?
O halde yine Türkiye Milli Takımı karakterini sahaya yansıtabildiğinde destan yazabileceğini yine ispatladı. Tabi ki bugünlerde en çok yükü üzerine Fatih Terim en büyük pay sahibi olarak başarıda önemli rol oynuyor. Hatta bir zamanlar kadroda yer bulamayan Selçuk İnan bu takımda ne kadar vazgeçilmez olduğunu, A Milli rüyayı kesintiye uğratmadan gösterdi. Takım kötü olduğunda sahip çıkan olmadığı gibi böylesine bir destansı başarıda her kesimin başarıyı sahiplenmesi de maalesef kaderin cilvesi olabiliyor. Futbol gerçekten bizim ülkemizde enteresan bir spor dalı olarak göze çarpıyor.
Şu anda sanırım hiçbir ülke takımı Hollanda'nın yerinde olmak istemezdi. Bir zamanların ünlü futbol ekolünün en iyi iki oyuncusu ülkemiz futboluna hizmet etmesine rağmen uzun zamandır böylesine bir hayal kırıklığı yaşamadılar. İzlanda grupta birinci sırada bulmayı hak ederken, Çeklerin yerini de yadırgadım. Onların yerinde biz olabilirdik. Son zamanlarda oynadığımız futbol bizi seri başı yapmalıydı. Ancak önemli olan turnuvada yer almaktı. Bunu başaran ve sabırla son ana kadar yine mücadele eden Aslanları ve imparator Fatih Terim'i kutlarım.
Sporla kalın.