Piyasada, çarşıda, pazarda, sokakta, evde son günlerin en çok kullanılan kelamı belirsizlik şu aralar herkesin diline pelesenk olmuş durumda. Keza bu virüs gibi yayılan belirsizlik ortamından Antalyaspor da etkilenmektedir. Özellikle sezonun başında transfer döneminin en çok konuşulan takımı olması ve kulislerde yaratılan suni gündem bir kenara; beklentilerin henüz gerçekleşmemesi nedeniyle belirsizliğin epeyce dibine vurduk. Sezonun başlamasına sayılı günler kala henüz kombineler satışa çıkarılmadı. Başkan Gencer bir başka Süper Lig takımını örnek göstererek Anadolu’da şehrinin takımına sahip çıkmak adına stadyumun doldurulmasını istiyor ancak ortada ne stadyum lige hazır ne de kombineler henüz satışa çıkarılmadı.
Geçtiğimiz günlerde Hasan Subaşı Antalyaspor Tesisleri’nin yanında yükselen, halk arasında bilinen ismiyle Antalya Arena’yı ilk kez ziyaret ettik. Amacımız kombine almadan önce tribünlerin durumuna göz atmak ve seyir zevki açısından bütçemize uygun bir yer seçmekti. Öğle saatlerinde gerçekleştirdiğimiz ziyarette aşırı sıcak nedeniyle fizyolojik olarak oldukça zorlandık. Proje müdüründen bilgi almak için açılıştan sonra loca olarak kullanılacak odaya klima vardır diye geçtiğimizde hüsrana uğradık. Proje müdürü de dahil olmak üzere stadyumda devam eden aralıksız işgücünün gerçekten ne zor şartlar altında olduğuna şahit olduk. Ortamın boğucu sıcaklığını bertaraf edip, heyecanla kendimizi tribünlere bıraktık. Büyüleyici manzara karşısında bir garip oluyorsunuz. Memleketinizde böylesine futbol arenasına şahit olmak hayal dünyasının sınırlarını zorluyor. Tribünlerde yer alacak bütün taraftarların şu hayali kuracağına eminim “şimdi orada, futbolcuların yerinde olmak vardı” ifadesi kullanılacaktır.
Arenanın göze çarpan belirsiz durumları ise, koltukların henüz monte edilmemesi, basın tribünün revize edilmesi ve en önemlisi de stadyumun açılışını bile geciktirecek olan zeminin hazır olmamasıdır. Sahanın büyük kısmı yeşil görünüyor ancak tohumlar henüz kök salmadığından dolayı en az bir ay kadar zamana ihtiyaç var. Bu nedenle Antalyaspor arenasına beklediğinden öte bir zamanda kavuşabilir. Tabi bu zamanı öne almak için gerekli çalışmalar yapılıyor olabilir ama görünen o ki hakikati dile getirmekle kamuoyunun beklentilerini de gözden geçirmek daha iyi olacaktır. Buna göre stadyumun 2015 Eylül Ayı’nda tamamen bitmiş olarak açılması mucize olacaktır.
Taraftar kombine için sabırsızlıkla beklerken, stadyumun belirsizliği kombinelerin satışlarını da krize dönüştürmektedir. Yönetimin acilen alması gereken karar; arena tam anlamıyla hazır hale gelene kadar (tarih belirtmeden) maçları Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nda oynamaya devam edilmesi gerektiğidir.
Takım açısından en önemli eksik ise kaleci transferi olduğunu tekrar hatırlatmak gerektiği vurgulayalım. Yani Fornezzi ile bu sezona tutunmamız mümkün değil. Takımın öncelikli ihtiyacı olarak tecrübeli bir kalecinin kazandırılmasıdır.
Geçen hafta hayatını kaybeden Antalyasporlu genç kardeşimiz Halil Fidan ve Antalyalı şehidimiz Barış Akkabak için Allah’tan rahmet dilerken, yakınlarına da baş sağlığı diliyorum.
Ya bikac kez yazilarinizi okudum ama sizden başka yazar yokmu acaba koca antalyada. Basketboldan futboldan herseyden yaziosunuzda. Elle tutulur hic bisi yok yazilarinda. Sokakta konusalan degil uzman yazisi uzman yorumu istiyor okuyucu. Diğerlerini biz kendi aramizda konusuyoruz zaten