Haftalardır zirvenin bekçisi olarak şampiyonluk yolunda beklentileri yükselten Antalya takımları, ligin 9. haftasında sert bir düşüş yaşayarak biraz irtifa kaybettiler. Sadece irtifa kaybettiler. Neden mi? Albimo Alanyaspor 3 mağlubiyetin 2’sini son haftalarda aldığından genel olarak geçici bir form düşüklüğünden söz edilebilir. Ligin çiçeği burnunda takımı olmasına rağmen, ilk haftalarda en etkili performansı ortaya koyan Alanyaspor teknik ekibi ve oyuncuları kamuoyunun gözüne girdi. Ancak son haftalardaki ard arda alınan mağlubiyetler takımın motivasyonunu olumsuz etkiledi. Yaşanan bu krizler gelip geçicidir. Albimo Alanyaspor yeter ki yönetiminden teknik heyeti, oyuncusundan taraftarına takım olarak bir bütün olsun. Bu zor günler geçecektir.
Antalyaspor’un ise saha içi yaşanan teknik meseleden çok, teknik direktör Engin Korukır’ın görevine son verilmesi sonucunda tüm emeklerin zayi olması ile karşı karşıya. Futbolu kaosa sürükleyen basiretsiz yöneticilerin süper ligde özellikle İstanbul kulüplerine nasıl zarar verdiklerini ve genellikle başkanların kaprisleriyle alınan yönetimsel keskin kararların takımı kaosa sürüklediklerine şahit oluyoruz. Öyle ki yönetimin futbolcularına örnek olacak tutumlar sergilemesi gerekirken, onların kin, öfke ve nefret içeren ihtiraslı kararları sahaya da olumsuz olarak yansıyor. Hatta ülke futbolunun kötü gidişine etki eden temel nedenler arasında gösterilebilir. Futbolseverlerin takımlarından soğumasına en büyük nedenin Passolig’den de garabet bir tutum içinde olan, kulüp yönetimi adına klasik tutumlardan öte geçemeyen idarecilerin keyfi uygulamalarıdır. Sorun takımın Altınordu deplasmanında hezimete uğraması değil, sorun bazı zihniyetlerin neden hâlâ o koltukta ısrarla oturmalarıdır. Süper ligde başarısız oldun, takımı düşürecek beceriksizlikleri yaptın. Ardından enkaz altında kalan takımla kongreye giderek sözde güven tazeledin. Yeni bir hoca, yeni yapılanma çalışmaları derken, takımın başarılı hocasını 9 haftadır alınan tek mağlubiyetten sonra görevden almak neyin nesidir? Soruyorum dünyanın neresinde var böyle bir uygulama anlamış değilim. Bu konuyla ilgili sadece süper lig takımlarının kötü örnek olması, takımın kaosa sürüklenmesinin yanı sıra insanları futboldan soğutan temel nedenler arasına da sürüklüyor. Çok yakında yaşanan konuyla ilgili önemli örnekler var. Bunlardan maddi gücü yüksek süper lig takımlarından birinin hocasının gönderilmesiyle ilgili, yönetim kararıyla görevine son verdikten bir yıl geçmeden kendilerinin de o saltanat koltuğunda oturamadığına şahit olduk. Bu ders çıkarılması gereken örnekler oldukça taze iken, Antalyaspor yönetiminin benzer hatalara düşmesi kabul edilemez. Sezon başından bugüne elde edilen teknik kazanımların hepsi bir anda tuz buz oldu. Bu nedenle Antalyaspor yönetimini tebrik ederim takımın içine edecek hamleyi yaptılar.
Hayatımda yaptığım ilk röportajın sonucunda takımın başından zorunlu nedenle gayrı düşen Engin Korukır. Aslında o Antalyaspor’a kardeş takım Körfez’in emanetiydi. Daha önce Antalyaspor’un başarılarında perde arkasında yer alan Korukır, o dönemde ismi fazla konuşulmayan önemli isimlerdendi. Bugün yine Antalyaspor’un başarısı için tek başına takımın teknik sorumlusu oldu. Sadece 9 hafta sonra kaybettiği tek maç sonrası görevden alınması da trajik oldu. Antalyaspor’a gönül verenler seni unutmayacaktır, güle güle Engin Korukır…