Antalyaspor şampiyonluk hedefinde devre arasında yaptığı takviyelerini, ligin ikinci yarısındaki açılış maçında, zorlu rakiplerinden Elazığspor karşısında kullandı. Antalyaspor yönetiminin seyircileri tribüne çekmek için başlattığı “Passolig sizden kombine bizden” kampanyası da Ceysu ve Adopen’i dolduramazken, 12. adam olarak görev yine cefakar taraftara kaldı. Hami Hoca devre arasında alınan tüm kozlarını Elazığ karşısında sahaya sürdü. Oyunda sistem olarak farklı dizilişler sergilemeye giden Akreplerde, yeni oyuncuların kimlik sıkıntısıyla birlikte takımın oturmadığı gözlenebiliyor. Hami Hoca belki günü kurtarmak yerine, geleceğe yönelik dizilişler ve farklı varyasyonlar üzerinde çalışıyor ve takıma bunu yedirmeye çalışıyor. Ama şampiyonluk yolunda ilerleyen bir takımın sürekli farklı sistemlere başvurması, oyuncular arasında kopukluğa neden oluyor. Yani devre arasının ilk sınavında Akrepler son beş dakikalık oyunu bir kenara koyarsak, maçın genelinde hedefi olan bir takım görüntüsünden uzak kaldı. Öte yandan öne geçtikten sonra bir türlü skoru lehimize koruyamama hastalığına, devre arası çözüm olmamış gibi görünüyor. Rakip sahada baskı kurmak isterken yediğimiz gollere bir türlü önlem alamıyoruz. Ligin en çok gol atan takımlarından olmamıza rağmen, şu ana kadar kalemizde yediğimiz goller belimizi büküyor. Oyun içinde takımın sistemi üzerinde birçok müdahale yapmasına karşılık Hami Hoca’nın yaptığı değişiklikler aslında 3 puanı veya galibiyeti ne kadar çok istediğinin ispatı niteliğindeydi. Bu nedenle hocayı kutlarken, bu galibiyetten önemli dersleri çıkarmasını ihmal etmesin. Diğer yandan aylardır camianın en çok güvendiği isim olan Emrah Başsan’ın son dakikadaki golü öncelikle bu oyuncumuzun kendine gelmesi adına önemli olacaktır. Öyle ki uzatmalar olmasaydı sanırım bu maçta kaçırdığımız galibiyeti sezon sonu arama ihtiyacı hissedebilirdik. Özellikle kendi evimizde oynadığımız maçları mutlak suretle kayıpsız geçmemiz gerekir galibiyet için uzatmalara kadar baskı kurmak zorunda kalmayalım. Son dakikalarda sergilenen baskılı oyunu maçın geneline ekonomik olarak yansıtmayı becerebilelim.
Son olarak taraftarımıza çirkin hareket yapan, ismini dahi anmak istemediğim rakip takımın teknik direktörünü, yorumcu arkadaşlarının adaletine bırakıyorum. Basmakalıp zihniyetler maalesef günümüz futbol endüstrisine zarar vermeye devam ediyor. Kariyerinde Ankaragücü taraftarlarınısahaya indirecek kadar tahrik edici tutumlara sahip bu kişinin cezasız kalmaması gerekiyor.